Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1915 ilkbaharında İtilaf Devletlerinin Çanakkale Boğazı’nı aşması bir an meselesi gibi görünürken (Enver Paşa dışında Türk liderleri ve Alman danışmanları Türk askerlerinin İtilaf kuvvetlerine karşı Boğazları koruma yeteneğinden son derece ümitsizdi), İTC savaşa Anadolu’dan devam etme kararı verdi. Bu plan ayrıntılı olarak geliştirildi ve işgal halinde Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yerel savunma örgütleri kurmaları için bazı subaylara talimatlar yollandı. Hatta İTC, hükümet merkezinin Edirne’ye taşınması yolundaki Alman baskısına karşı direnerek, Eskişehir ve Konya’ya taşınmasını düşündü. Hazinenin ve arşivlerin bir kısmının Eskişehir’e taşındığı anlaşılmaktadır. Ancak, Boğazların yarılması tehlikesi atlatıldı. Ama, 1918 Kasım’ında Osmanlı İmparatorluğu çok ağır koşullarla bir mütareke imzalamak zorunda kalınca ve İtilaf kuvvetleri işgale başlayınca, plan yeniden önem kazandı. Yakın Tarihimiz’de "İttihat ve Terakki’nin kuruluşundan tarihe intikal edişine kadar iç politika alanında Talât Paşa ve arkadaşları ile önemli roller oynamış olan kıymetli Hürriyet Mücahitlerimizden" diye tanıtılan (başka kaynaklarda bu teşhisi doğrulayan bilgi bulamadım) eski bir İttihatçı Şeref (Çavuşoğlu) bu planı anılarında anlatır. 1918’de bu plana işlerlik kazandırmaya çalışan birkaç kişinin adından da bahsediyor ve başka kaynaklarla karşılaştırma yapılınca, söz konusu kişilerin Karakol üyesi olduklarını anlaşılıyor. Bu, Karakol hakkında bildiklerimizle uyuşmaktadır. Bu örgüt ve faaliyetleri, İttihatçı lider kadro tarafından yapılan bir planın ürünüdür ve faaliyetleri en başından beri Anadolu’da bir ulusal direniş hareketi oluşturulması amacına yöneliktir. Gördüğümüz gibi diğer kaynaklar İTC’nin -mücadeleye devam etme kararındaki Enver Paşa’dan aldığı direktifler doğrultusunda- 1915’teki plana uygun olarak Anadolu’da direniş hazırlıklarına başladığını doğrulamaktadır. Adamlar gönderilmiş, silahlar saklanmış ve doğuda güçlü bir kuvvet toplanmıştır. Bunu savaş bölgelerindeki liderler de biliyordu. Sanırım çıkarmamız gereken sonuç şudur: Kâzım Karabekir, Ali Fuat, Mustafa Kemal ve Yakup Şevki gibi kişilerin bilinçli olarak İttihatçı bir programa göre hareket ettiklerini gösteren hiçbir kuvvetli kanıt olmamasına rağmen, Anadolu’da bir direniş için planlar mevcuttu ve 1918-1919’da bu planlar yaygın olarak biliniyor olmalı. Ne olursu olsun, İTC yönetimi (ve Dünya Savaşı) ile ulusal direniş hareketinin başlaması arasında net bir zaman boşluğu yoktur. Bu sonuç bizi başka bir sonuca götürür: Direniş hareketini başlatanın, 1919’da İzmir’in Yunanlılarca işgali olduğu doğru değildir. İzmir’in işgalinin önemi, zaten direnişi örgütlemekte olan grupların, bu işgalle (bir ‘büyük Ermenistan’ tehdidinin katalizör etkisi yaptığı) doğuda olduğu kadar etkili olarak, ülkenin batısında ve başkentte de kamuoyunun harekete geçirilmesini mümkün kılmış olmasıdır.
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.