Temuçin Naymanlarla savaşmaya hazırdı. Bunlar sadece Moğol grubunun en güçlü kabilelerinden biri değillerdi, aynı zamanda en medenilerinden biriydiler de. Uygurların komşularıydılar ve Süryani alfabesinden türetilmiş Sogd alfabesine istinat eden Uygur alfabesini kullanıyorlardı.79 Nayman hanının bir kâtibi ve bir devlet mührü bile vardı.
79 Uygur yazısı hakkında bkz. Barthold, Turkestan, s. 387-391; G. Vernadsky, “Uigurs”, s. 454; Wittfogel, s. 243, 443, 670.
Savaşçılarına Naymanlara karşı yürüyüşe geçmelerini emretmeden önce Temuçin klan sancağını açtı ve onu adaklarla kutsadı. Naymanlar 1204’te mağlup edildiler; hanları muharebede telef oldu ve sadece oğlu küçük maiyeti ile birlikte kaçabildi. Önce Altay bölgesine kaçtı, ama orada kendini güvende hissetmeyerek sonra Kara Kitanların ülkesine gitti. Bunlar 1125’te Kuzey Çin’deki Kitan (Liao) imparatorluğu Cürcenler (Chin) tarafından yıkıldıktan sonra batıya giden ve Transoxania80 ile Çin Türkistanı’nının (Sinkiang)81 Hotan yöresinde bir krallık kurmaya muvaffak olan Kitanların bir koluydular. Bu arada hükümdarsız kalan Naymanlar Temuçin’in liderliği altına girdiler.
80 Arapların Türkistan’ı fethinden sonra Transoxania, adın Arapça eşdeğeri olan Maveraünnehir (“nehrin ötesindeki bölge”) diye tanındı.
81 Kara Kitanlar hakkında bkz. Wittfogel, s. 619-674.
Temuçin, daha sonra eski düşmanları olan Merkitlere saldırdı ve onları ezdi. Bir Merkit güzeli olan Kulan dördüncü karısı oldu. Hemen arkasından Naymanlar mağlup edildiği zaman esaretten kaçmaya muvaffak olan Temuçin’in rakibi Camuga kendi adamları tarafından tutulup Temuçin’e getirildi. Temuçin onu ölüme mahkum etti, ama eski dostluklarını göz önüne alarak “kanı dökülmeksizin” ölmesine müsaade etti. Moğolların inancına göre bir insanın ruhu kanındaydı; onu kan dökmeden öldürmek ruhu için bir lütuf olarak telakki ediliyordu. Bu lütuf genellikle ihanetten suçlu bulunan hanedan mensuplarına ve istisnaî hallerde sair devlete karşı ağır suç işlemiş olanlara bahşediliyordu. Temuçin’in kesin talimatı ile Camuga’nın kemikleri gereken saygı gösterilerek özel bir sandığa kondu.
Temuçin’in kendi başına üstlendiği “Moğolistan’ın tamamını bir araya toplama” görevi artık başarıyla tamamlanmıştı. Generalleri ve onu destekleyen klanların liderleri, birliğine yeni kavuşmuş olan milletlerinin ve tecrübeli ordularının başka fetihler yapmaya hazır olduğunu düşünüyorlardı. Bu sebepten dolayı Moğol siyasîlerinin yeni hedeflerini görüşmek ve devletin yeniden teşkilatlanmasını ikmal etmek için milletin büyük meclisi toplantıya çağrıldı. Geleceği belirleyen o kurultay, Doğu Moğolistan’da Onon nehrinin doğduğu yerin yakınında Kaplan Yılında (1206) toplandı.