》Kitap Erol adında bir gazetecinin bir haber için gittiği Anadolu Yakası adındaki bir televizyon kanalında, kanalın sahibi Muzo Gönül ile yaptığı röportajı anlatıyor. 》Muzo Gönül sıra dışı bir karakter. Oldukça dürüst, çözüm odaklı, yardımsever, esprili, azimli, bakıldığında cahil sanılabilir ama aslında çok bilgili ve birçok konuda kendini geliştirmiş bir insan. 》Sohbette Muzo Bey'in köydeki hayatından, çocukluğundan, gençliğinden, İstanbul'a gelişine kadar olan hikayeyi okuyoruz. Bu yolda yaşadıklarından, talihsizliklerinden, özel hayatından, işinden, çabalarından, ülkenin durumundan, bilim, kültür, sanat, şiir, edebiyat sinema ve televizyona kadar birçok konudan bahsediliyor. Her konuda bilgi sahibi karakterimiz. Kimi zaman güldürürken kimi zaman derin düşüncelere sevkediyor okuyucuyu. 》İsmiyle müsemma Anadolu havasını soluyorsunuz karakterin geçmişine gidince. Bozkırdan ve yokluktan çıkan bir adamın modern hayata girişi ve bu konu hakkındaki tespitleri çok gerçekçi. 》Muzo İstanbul'a okumaya gidiyor ama hayalleri baskın geliyor ve televizyoncu oluyor. Bu dünyanın içine girince de tespitlerini çıkarıyor okuyucuya. Sekülerizm ve ahlak kavramı üzerinde duruluyor, köy-kent meselesi sıklıkla dile getiriliyor. 》Söyleşi genelde Muzo'nun odasında çay kahve eşliğinde oluyor. Yazarın gerçeği yansıtma gücü sayesinde de o sıcaklığı, o kokuyu almanız mümkün :) 》Genelde kanaldaki sorunlar da bu röportaj esnasında çözüldüğü için Muzo Bey'in kriz yönetimine ve çözüm şekillerine şahit oluyorsunuz, bu da hikayeye oldukça hareket katıyor. 》Muzo da sıradan bir kişi olarak görülürken para kazanmaya başlayınca ailesi ve diğer insanlar tarafından hürmete layık görülüyor. "Ye kürküm ye" davasından tabi. Bu sebeple de karakterimizin söyledikleri ile yaptıkları arasındaki tezat dikkat çekiyor. Fikirleri, sektöre olan eleştirileri doğru fakat para kazanma isteği yüzünden modernizme teslim olduğundan bu fikirleri hayata geçiremiyor. Kitabın ana fikirlerinden en önemlisi de bu bence. 》Başarı nedir? Bir ölçütü var mıdır? Küçük bir çocuk için ayakkabısını kendi bağlamak, bir bebek için ilk adımını atmak, bir ebeveyn için belki vicdanlı bir çocuk yetiştirmek, bir öğretmen için öğrencisine bir harf öğretmek, bir doktor için hastasının iyileşmesine vesile olmak, bir futbolcu için gol atmak... Bu örnekler saydıkça bitmez. Önemli olan hayal etmek ve gerçekleştirmek için azim, disiplin ve devamlılığı sağlamak. Bu yolda önüne çıkan engellerin üzerine basarak geçmek. Kim bilir belki o kadar da zor değildir. Belki de sadece düşündüğünden daha çok zamana ihtiyaç vardır. Belki karakterimiz Muzo gibi biz de hayallerimize ulaşabiliriz. Tabi değerlerimizi, içimizdeki gerçek beni kaybetmeden... Keyifli okumalar.

Anadolu YakasıMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2000695 okunma

··

162 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.