'' 'Tabi bunu düşünmeye hakları var, düşüncelerine saygı gösterilmesini istemekte de haklılar.' dedi Atticus, 'ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın kendi vicdanıdır.' '' Kitabın iki çocuk kahramanın hayatları üzerinde kurgulandığını söyleyerek başlayabilirim, Scout ve ağabeyi Jem'in ev hayatlarında, okulda, bahçede oyun oynarken yaşadıklarına şahit oluyoruz. İlk olarak çocukların komşuları Radleyleri merak ederek yaşadıklarını okuyoruz. Öcü Radley de kitabın bize sunduğu insani vurgulardan biridir. Jem ve Scout'un babası Atticus bir avukattır, Scout'un gözünde 'olayların daha da kötüleşmesi' babalarının bir kasabalarında yaşayan bir ''zenciyi'' savunmasıyla başlıyor. Mahkeme tarafından görevlendirilen Atticus bir insanın haksız yere suçlanmasına kayıtsız kalamamasıyla birlikte kasabada işler çirkinleşiyor, Jem ve Scout'un küçük yaşlarda anlamlandıramadığı ayrımlar önlerine geliyor. Tüm olaylarda Atticus'un çocuklarını geçiştirmediği, onları bir insan olarak karşısına alarak tüm yaşananları onlara uygun bir şekilde açıklamasına ve beraber geliştirdikleri davranış biçimlerine kitabın sayfalarını çevirdikçe şahit oluyoruz. Yorumumu beni çok etkileyen bir alıntıyla sonlandırmak isterim; ayrıcalıkların, ayrımcılıkların son bulmadığı günümüzde insani vurgularıyla, çocukların tüm saflığıyla sarıp sarmalayan bu kitabı çok sevdim... '' Bazı insanların hayatlarını bazı insanların hiç düşünmeden cehenneme çevirmesine ağlamazsın. Beyaz insanların, bir an olsun onların da insan olduklarını düşünmeden siyah insanların hayatlarını cehenneme çevirmelerine ağlayamazsın.

Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,4bin okunma

·

97 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Duygu Tarakçı