Burada kesin olarak söylenebilecekler var:
1- Hiç kimse, kesin kanıta dayalı olarak, "Kurân" diye bilinen eldeki bütünün, Muhammed döneminde yazdırılanlara her yönden "tümüyle uygun" olduğunu kesin olarak ileri süremez.
Çünkü:
a) Yukarıda da belirtildiği gibi eldeki Kurân’ın "asırlarından hiçbiri, dünyanın hiçbir yerinde yoktur, bulunamamaktadır.
b) "Hafız"ların "bellek"leri, kesin dayanak olmakta yeterli değildir.
Değildir çünkü:
-Yeterli olsaydı, "Kurân’ı derleyip yazma" girişimlerine gerek kalmazdı.
-Kur’an’ın derlenişi, yazılışı sırasındaki "hafız" sayısı, önemsiz denecek ölçüde azdı.
En sağlam sayılan kaynaklardan "Buhari"de de bu açıkça belirtildiği halde, İslam’ın savunurları, bu gerçeği yok saymak için büyük çabalar harcıyorlar:
Buhari’nin yer verdiği ve "Tecrid-i Sarih"te 1532 no. lu hadis olarak yer alan Enes hadisi-ki bu hadis, Kâmil Miras'm "Terceme"si ve "lzah"ıyla birlikte fotokopi olarak, üzerinde gürültü koparılan yazıda yer almıştır-açıkça dile getiriyor:
"Peygamberin döneminde Kur'an'ı ezberlemiş olanların sayısı, dörttür".