Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
Bir teğmenin çok ıssız olan (gerçekten ıssız, baya ıssız, ıssız kelimesinin karşılığı olacak şekilde bir ıssızlık) kaleye 'yanlışlıkla' atanması sonucunda yaşadıkları anlatılıyor. Bu kalenin bir tarafında çöl var. Adı Tatar Çölü. Adının bu olmasının sebebi bir çeşit batıl inanç. Oradan Tatarlar gelmiş vaktinde, tekrar geleceklermiş saldıracaklarmış savaş çıkacakmış. Ama kimsenin geldiği falan yok. Bu durumda bizim teğmeni cezbediyor tabii, baya meraklanıyor. Kaledeki askerler de artık buna öyle kafayı takmışlar ki, bir gün siyah bir şey görüyorlar çölün ortasında. Kitap buralarda biraz açılıyor gibi olsa da aynı durağanlıkta ilerliyor. Kitabı çok büyük bir beklentiyle okudum ve hayallerim suya düştü. Ne umuyordum tam açıklayamam ama bulduğumu söylebilirim. Çaresizlik hissettim. Kitabın ta en başından en son sayfaya kadar her sayfayı çaresizlik duygusu dolduruyor. Kitaba hakim bir merak unsuru da var tabii: çöl. Yazar anlatımı yer yer şekillendirmiş. Bu olmasaydı muhtemelen kitabın sonuna kadar dayanamazdım. Yapabileceğim en iyi olumlu eleştiri de bu sanırım.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınları · 201313,2bin okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.