Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Geç Sonbaharda Gezgin
Arasından çıplak orman dallarının İlk kar bembeyaz düşer gri gökten Düşer, düşer. Nasıl da susar dünya! Yaprak hışırdamaz, yoktur kuş dalda, Bir beyazlık, bir grilik, bir sessizlik yalnızca. Yeşil, rengarenk aylar boyunca Lavtasıyla, şarkılarıyla dolaşan gezgin de Sessizdir şimdi ve yorgun eğlenmekten, Gezmekten yorgun, şarkılardan yorgun. Ürperir, soğuk, gri doruklardan Esintisiyle bir uykunun ve usulca düşer, Düşer kar... Hala gelir sesi uzaktan baharın Ve solup giden anıları yaz mutluluğunun Uçuşan silik imgelerle: Kiraz çiçeği yaprakları tül tül mavilikte, Tatlı, parlak bir mavilikte İncecik kanat çırpar buğday sapında Genç bir kelebek, kahverengi ve altın sarısı Ilık ışıklı ıslak yaz ormanı gecesinde Kuşların özlemle uzayıp giden şarkısı. Gezgin şefkatle hatırlar o tatlı imgeleri: Ne de güzeldi! Ve bir şeyler daha uçuşur gelir O eski günlerden, parıldar ve söner: Koyu, tatlı bir bakış aşk dolu gözlerden. Sazlıkta gece fırtınası, şimşek ve yıldırım Akşam bir flüt sesi yabancı pencerede Tiz bir horoz ötüşü sabah ormanında... Düşer, düşer kar. Gezgin Kulak kabartır kuş sesine, flüte, Bir zamanlar duyan, yürek oynatan: Ey güzel dünya, nasıl da sustun böyle! Sessizce yürür gider yumuşak beyazın içinde Yurduna doğru, çoktandır unuttuğu, Çağırır yurdu şimdi onu derinden, ısrarla, İner vadiye, kızılağaçlı dereye, Pazaryerine, baba evine, Sarmaşıklı duvara, ardında ananın, Babanın, ataların yattığı yerde. Yaprak hışırdamaz, yoktur kuş dalda...
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.