Abdullah Uçman’ın önsözünde bahsettiği üzere:
İntibah genel olarak aşk ve kıskançlık temaları etrafında kurgulanmış psikolojik ve sosyal konuları ele alan bir eserdir. Konusu oldukça basit ve sadedir. Yazar olası mümkün bir olayı ahlâk, gelenek, duygu ve fikir unsurlarını da göz önünde bulundurarak ele almıştır. Aynı zamanda insan psikolojisinin olaylar karşısında nasıl etkilendiğine dikkat çekmiştir. İyilikle kötülük, güzellikle çirkinlik, çıkara dayalı aşk ile gerçek aşk roman boyunca sürekli karşı karşıyadır.
Türk Edebiyat Tarihi’ne eski hikâyecilik geleneğinden farklı olarak bir yenilik getirmek üzere yazılan İntibah bazı kusur ve eksikleri sebebiyle Tanpınar tarafından başarılı bulunmaz. Teknik olarak birçok kusurun varlığından kendisi de haberdar olan yazar topluma faydalı olmaktan, ahlâkî normları korumaktan, bireyi bilinçlendirmekten başka gaye edinmemiştir esasen. Anlamlı ve bize özgü bir edebiyat yaratma peşindedir.
“Gönlündeki pişmanlık fani bir ömrü değil, ebedî bir hayatı def edebilmesi imkânsız acı bir keder içinde geçirmeye yeterdi.”
Akıp giden şu zamanda gönlümüz pişmanlık ateşinden, keşkelerden uzak olsun. Sevgiyle ve kitaplarla kalın.