Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sonra evden okula gönderilmiş, ilk komünyonunu yapmış, kriket kasketinin içinde ince peksimet yemiş, revirdeki küçük bir yatak odasının duvarında ateş ışığının zıplayıp dans ettiğini seyrederek ölmeyi düşünmüş, siyahlı sarılı cüppesiyle rektörün ona ölüm duası okuduğunu, ıhlamur ağaçlı anacaddedeki küçük cemaat mezarlığında gömüldüğünü kurmuştu. Ama o zaman ölmemişti. Parnell ölmüştü. Kilisede ölü için dua töreni, cenaze alayı olmamıştı. Ölmemiş ama güneşin altında ince bir zar gibi solup gidivermişti. Kaybolmuş ya da varoluştan çıkıp gitmişti çünkü artık varoluşun içinde değildi. Ne kadar tuhaftı onu düşünmek varoluşun içinden böylece geçip giderken, ölerek değil de güneşin altında solup silinerek ya da kaybolup evrenin bir tarafında unutulup giderek!
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.