Görüldüğü gibi Plotinos, varlıkbilimsel açıdan biricik ve asıl gerçeklik olarak Tanrı'yı kabul edince, Tanrı bilgisi de tüm bilgi türleri içinde, değeri ve önemi en yüksek olan bilgi türü haline gelmiş oldu. Bu sıralarda gelişmeye ve yerleşmeye çalışan Hıristiyanlık dininin birkaç yüzyıl içinde kendi teolojik, felsefi ve kültürel sistemini oluşturması sonucunda Tanrı bilgisi, 15. yüzyılda başladığını kabul ettiğimiz Rönesans dönemine dek, bilginin biricik prototipi olma özelliğini sürdürmüştür (Çelik 2010; 145).