Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Savaş karşıtı romanların en etkileyicilerinden biri Mezbaha No.5. Bunda yazarı Kurt Vonnegut’un 2. Dünya Savaşı’nın o korkunç kıyımını Avrupa’da yerinde görmüş olması da etkili, romanında başarı ile kullandığı sarkastik dil de… Savaşın bitmesine çok yakın dönemde, Almanya’nın yenileceğinin artık belirdiği bir tarihte İngiliz ve ABD orduları Dresden’e yangın bombaları ile saldırırlar. Saldırı o kadar büyük ve o kadar vahşi olur ki, içinde hiçbir askeri garnizon ya da askeri sanayi bulundurmayan, resim gibi güzel bir şehir olan Dresden bir gecede toza dönüşür; büyük yangınlar evlerin altındaki sığınakları da etkilediğinden neredeyse tümü sivil 135.000 kişi o gecede ölür, yangının şiddetinden metaller ve camlar erir, kaçmayı başarabilmiş bir avuç sivil de ABD ve İngiliz uçaklarından açılan makinalı tüfek ateşi ile avlanırlar. Yaşanan büyük bir katliamdır -Hiroşima’da atom bombası ile ilk etapta öldürülen sivil sayısının 71.000 olduğu göz önüne alındığında kıyımın büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Romanın kahramanı, bir orta sınıf bireyi olan Billy Pilgrim. Aptal, yeteneksiz, sessiz, hayata karşı duyarsız bu genç, ancak annesinin org çaldığı kilisede papaz yardımcısı olarak iş bulabiliyor. ABD savaşa dahil olup Avrupa’ya birliklerini gönderince beraberlerinde cenazeler için dua edecek papaz ihtiyacı da doğuyor elbette. Billy işte böyle bir papazın yardımcısı sıfatıyla, eğitimsiz, silahsız, apar topar cepheye yollanıyor. Hani Allahın kimi sevgili kulları vardır; çevrelerindeki tehlikeler onları hep es geçer. İşte Billy de onlardan. Onca aptallığına ve umursamazlığına karşın çevresindeki pırıl pırıl, yetenekli yüzlerce genç pisi pisine ölürken o önce Almanlara esir düşüyor, sonra meşhur Dresden bombalamasından -yazarımızla birlikte- sağ kurtuluyor, akabinde burnu kanamadan -üstelik cebinde nişanlısı için hallice bir çalıntı elmas ile- vatanına dönüyor. Zengin nişanlısı ile evleniyor, çocukları oluyor, kayınpederinin kurduğu işin başına geçiyor ve rahat hayatına, dünyada ne olup bittiğini hiç umursamadan, devam ediyor. Derken bir kaza akabinde aniden Tralfamador gezegenindekilerle iletişim halinde olduğunu keşfediyor Billy ve tüm zamanları aynı anda görebilen ve dünyadaki insanların zavallılığını görüp onları uyarmaya çalışan bu uygarlığın mesajlarını sıradan halkla paylaşmaya karar veriyor. Kurt Vonnegut genç bir asker olarak Almanlara esir düştüğü ve Dresden katliamına şahitlik ettiği dönemi anlatmak istemiş romanında. Önsözünden anlıyoruz ki, bunu o meşhur, ağdalı Amerikan kahramanlık filmlerinden birine malzeme yapmak istememiş. Savaşı tüm korkunçluğu, aptallığı ve çelişkileri ile paylaşmak istemiş ki, yeni kuşaklar bu mezbahadan uzak dursunlar, aileler uyansın, evlatlarını kurbanlık koyun niyetine siyasilerin bitmez hırslarına feda etmesinler. Eh, belli ki başaramamış… Savaş denilen şey, büyük adamların(!) sıradan insanların güzel evlatlarını çekirdek niyetine çitleyip bir kenara attığı korkunç bir kıyım. İnsanları evlatlarını göz göre göre kurban etmeye ikna için ise bir yandan marşlar ve propogandalarla, diğer yandan şehitlik müjdesi (!) ile ortalığa salınan, ama ne ilginçtir ki kendileri şehit olmaya hiç istekli davranmayan din adamı ve siyasetçi sürüsü mevcut. Oluşan bu delilik hali o kadar muazzam ki, bu etkileyici romanda Billy Pilgrim gibi gerçek bir salakta vücut buluyor; Kurt Vonnegut’un kalemi ile aptal, duyarsız ve kimseye hayrı dokunmayacak Billy, binlerce pırıl pırıl genç bir hiç uğruna telef olurken, bu korkunç düzenin kahramanı -ve çok daha önemlisi- kazanını oluyor! Adına ister kader, ister aptallık deyin… İşte gösteriyor Kurt Vonnegut anlamak isteyenlere Billy Pilgrim ile… Kimileri gemisini hep böyle yürütüyor.
Mezbaha No:5
Mezbaha No:5Kurt Vonnegut · April Yayıncılık · 20151,508 okunma
··
767 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
AkilliBidik
AkilliBidik
Bu kitabın bizdeki serüveni bambaşka oldu, acı dolu. Asla unutmayacağım ne bu detayı, ne bu zamanlamayı, ne bu yaşananları, ne de bu kitabı... Emeğine sağlık canım.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Ben de canım... Uzun süre elime alamamıştım, bu hafta baştan okuyayım dedim. Ben de ömrüm oldukça unutmayacağım bu acılı dönemle denk gelen böylesi bir kıyımın kitabını... Adına ne dersek diyelim; böyle kıyımlara yol açanları lanetleyerek okudum her satırını.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.