Dünya siyasetini daha iyi anlamak için okunması gereken eserlerden. Yazar ilk önce tarih boyu olan medeniyyetlerden bahs ediyor. Sonra kominizmmin çöküşünden sonra dünyada yaranan kutuplaşmalardan. 20'ci asrın en önemli olaylarından biride hiç şuphesiz Rusyada bolşevik devrimi oldu. Sosyalizm ve kapitalizm iki düşman kardeş gibilerdi. SSCB ve ABD arasinda soğuk savaş yaklaşık 50 yıl davam etti. Sosyalist sistemin çokmesi ile dünyada kartlar yeniden dağıtıldı. Asya ve İslam medeniyyetleri kendilerini göstermeye başladı. Huntington Müslüman demokrasilerinin geleceğini çok iyi görmüyordu. Nitekim beklenen gibide oldu. Günümüzde İslam dünyası kangölüne dönmüş halde. Eğer müslümanlar akıllanmazsa bu uzun yıllar böyle devam edecek gibi duruyor. Asya medeniyyeti ise gelişen ekonomileri sayesinde özgüvenleri artik yerine geliyor. Artık kendi medeniyyetlerini Batı medeniyyetinden üstün görüyorlar. Asya kaplanları Çin Malezia Japonya ve İndenoziyanın hizla kalkınması bu özgüvenin temelini oluşturuyor. 2050 kadar büyük ihtimalle Çin süpergüç olucak. Buda Batının ve Japonyanın hiç istemeyeceği bir şey. Onlar ne kadar istemeselerde Çin gümbür gümbür geliyor. Batı medeniyyeti son yüzyıllarda dünyada tartışmasız olarak lider konumunda. 1920'lerde yer yüzünün 80 faizi Batının kontrolü altında idi. Bu dediğim Batının ulaştığı eşsiz gücü tarif etmeye yeterlidir. Ancak Batı artık gerilemeye başlamıştır. Bunun sebeplerinden biri de nüfusdur. Batı rakiplerine nispetten daha yaşlı bir nüfusa sahipdir. Buda Batının çöküşünün sebeplerinden biridir. Ahlaki yozlaşma da buna eklene bilir. Ancak Batı yinede rakiplerine nazaran öndedir. En azindan şimdilik. Rüzgar bu sefer Asyaya doğru esiyor. Bakalım Batı bu rüzgarı kendi lehine döndüre bilecekmi. Eğer döndüremezse Batı Asyanin "şefkatli kollarına" düşecek. Tıpkı 2 asr önce Asyanın düştüğü gibi. Yazar kitapda Türkiyeyede özel yer vermiş. Huntington Atatürkü bir milleti kökenlerinden koparmaya çalışmakla ittiham ediyor. İttihamında çokda haksız sayılmaz aslında. Bunu burada noktalamak istiyorum. Daha sonra Türkiyenin AB'ye kabul olma isteğinden bahs ediyor. Türkiyenin Avrupalı "dostları" tarafından nasıl öteki gibi görülmesinden. Ve kendini aşağlamasından. Diğer önemli başlık ise Bosna Dağlık Karabağ ve Çeçenistan savaşlarıdır. Bosnanın müslümanlardan gelen yardımla yeniden kurtulmasını anlatıyor. Karabağ savaşi günümüzde Azerbaycanin artik zaferi ile sonuçlanmıştır. Çeçen direnişçiler ise Rusya tarafindan şehit edilmiştir. Günümüzde Çeçenistan Rusyaya bağlı özerk cumhuriyyetdir. Başında ise Ramazan Kadirov bulunmaktadir. HERKESE ŞİMDİDEN İYİ OKUMALAR.

Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden KurulmasıSamuel P. Huntington · Okuyan Us Yayınları · 2018323 okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.