"Zaman yırtılıyor. Çocukluğun puslu toprakları nerede? Ya o karanlık uzaydaki eliptik güneşler nerede? Boşluğa düşmüş yol nerede? Mevsimler anlamlarını yitirdi. Yarın, dün... Bu sözcüklerin anlamı ne? Yalnızca şimdiki zamanı var. Bir bakıyorsunuz kar yağıyor, bir bakıyorsunuz yağmur, güneş açıyor, rüzgar esiyor. Tüm bunlar şimdide. Bunlar olmadı, olmayacak. Simdi var. Hep var, hepsi birden var. Çünkü olaylar bende yaşıyor, zamanda değil ve bendeki her şey şimdiki zamanda." S.66