Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kendini tanıma çabası sosyal gelişme umudundan da tamamen uzak duramaz, çünkü tümüyle gözardı edilmesine rağmen, beklentilerimizi yarı yarıya karşılayan bir faktör daha vardır. Bu faktör bilinçdışı Zeitgeist, yani Zamanın Ruhudur. Bu, bilinçli aklın tutumunu telafi eder ve gelecekteki değişimleri önceden sezer. Bunun mükemmel bir örneği modern sanattır: ilk bakışta estetik sorunlarla uğraşıyor gibi görünse de, insanların biçimsel güzellik ve anlam içeriği hakkında daha önceki estetik anlayışlarını bozarak ve yıkarak, aslında halkın psikolojik eğitimi üzerinde bir iş başarmaktadır. Sanatsal ürünün hoşluğu yerini, duyuların naif ve romantik zevkine ve nesnelere karşı zorunlu sevgisine kapıyı hoyratça kapatan, en sübjektif ve ürpertecek kadar soğuk soyutlamalara bırakmıştır. Bu bize, yalın ve evrensel bir dille, sanatın kehanet yüklü ruhunun nesnelerle olan eski ilişkisinden uzaklaştığını ve —şimdilik— kişiselliğin karanlık kaosuna yöneldiğini anlatır. Anlayabildiğimiz kadarıyla, kuşkusuz, sanat bu karanlığın içinde tüm insanları birarada tutan ve ruhsal bütünlüklerine ifade veren şeyin ne olduğunu henüz keşfetmiş değildir. Bu amaç için düşünce gerektiğinden, belki de bu tür keşifler başka uğraş alanlarında gerçekleşecektir. Nitelikli sanat şimdiye dek verimliliğini daima mitlere ve aklın bilinçdışı sembolleştirme yeteneğine borçlu olmuştur. Bu süreç, insan ruhunun ezeli tezahürü olarak yüzyıllardır sürmektedir ve gelecekte de tüm yaratıcılığın özünü oluşturmaya devam edecektir. Görünüşte parçalanıp dağılmaya doğru giden nihilistik eğilimi ile modern sanatın gelişimi, çağımıza damgasını vuran, top yekûn yıkım ve tekrar yenilenme ruhunun hem semptomu, hem de sembolüdür. Bu ruh hali kendini politik, sosyal ve felsefi açıdan her yerde hissettirmektedir. Antik Yunanlıların "tanrıların metamorfozu”, yani temel prensip ve sembollerin değişimi, için tam zamanı dedikleri bir çağda yaşıyoruz. Zamanımızın kendine özgü tarafı, ki kuşkusuz bu kendi bilinçli seçimimiz değildir, değişmekte olan içimizdeki bilinçdışı insanı dile getirmektir. Yetişmekte olan nesiller, eğer insanoğlu yarattığı teknoloji ve bilimin gücüyle kendi kendini yok etmek istemiyorsa, bu çok önemli dönüşümü ciddiye almak zorundadır.
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.