Ölüm, insanları cezalandırmanın bir aracı olarak görülmeye devam etmekte ve biçimsel olarak da sınırsız araçlarla sürekli güncellenmektedir. Bu bağlamdan hareketle Nazilerin uyguladığı Yahudi soykırımı ile Orta Doğu’daki kafa kesme ya da bomba patlatma eylemlerinin aynı paydada birleştiğini iddia etmek güç olmasa gerek. Ölümün bu biçimlerine ne siyasi söylemlerin ne de dini kaynakların referansı meşrulaştırıcı bir araç olarak görülmemiştir. Bizce başkasının ölümü ya da öldürülmesi, hiçbir şekilde olumlanamazdı.