"belki de karakterlerin gözünde en büyük ölçüt, bir çeşit mutluluk hayalidir. bu mutluluk sanki gözlerinin önünde gibidir de, çoğunlukla uzakta bir yerde parlar, sürekli onları çağırır ve sürekli kaybolur; sonunda tüm karakterler başarısız, eksik bir hayatla, ölüm korkusuyla baş başa kalırlar."
sonsözde geçen bu alıntı bütün düşüncelerimi özetlemiş aslında. bir de diğer turgenyev hikayelerinden aldığım o keyfi, o şiirsel atmosferi burada yakalayamadım, neden bilmiyorum...