Değişim Sürecinde Türkiye
Reform, laiklik akımı, Rönesans hareketleri.. 18 yy Aydınlanma çağı.. Buhar makinesi seri üretim.. Birinci Dünya Savaşı... 1929 Dünya ekonomik krizi.. 20 yy sanayi kapitalazminin yükselişi.. İkinci Dünya savaşı.. Soğuk savaş dönemi ABD ile Rusya arasında kapitalizm ile sosyalizm mücadelesi.. Sovyetlerin Sputnik-1'i uzaya gönderip Abd'nin telaşa kapılması.. Sonra 1960'larda ABD' nin Ay'a ilk insan Neil Armstrong'u göndermesi..
Peki, dünyada bütün bunlar olurken Türkiye?
Bu esnada Türkiye'de Kirkor Divarcı ile füze denemesi yapmakta ve Kapitalizmin, neoliberalizm, Keynesyen karma ekonomi tipinin hangisini seçeceğinin kararsızlığını yaşamakta ve 1950 Demokrat Parti kapitalizmin krizleri.. 1929 ekonomik bunalımın Türkiye'ye yansımaları ile uğraşmaktadır.
Venezuela petrol zengini bir ülke.. Ama gelgörelim ülke, elindeki bu serveti iyi değerlendiremiyor. Kendi ürününü üretmiyor, her şeyi dışarıdan satın alıyor mesela.. Sonra da petrol fiyatları düşünce ekonomik kriz kapısını çalıyor.
❦ Boşuna dememişler, üreten kazanır, elması kızarır, diye.
Kitapta ayrıca, İngiltere'nin Brexit süreciyle AB'den kopuşunu, Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetinin Birinci Dünya Savaşı, Mondros, Sevr anlaşmaları.. Sakarya zaferi, Fransa ile yapılan Ankara Antlaşması, Mudanya ateşkes antlaşması, Nutuk.., Lozan, kapitülasyonlar, Dışborçlar, Atatürk'ün inkılapları, yapısal reformlar. 1939 İkinci Dünya Savaşı.. Marshall planı, Liberal politika gibi tarihsel süreçlerde yer alıyor.
Güney Kore ile 2000'lerin başındaki Türkiye'yi karşılaştırıyor aynı zamanda.. Güney Kore'nin tasarruflarının yüksekliği sayesinde cari fazla verirken Türkiye'nin tasarruflarının düşüklüğü dolayısıyla cari açık verdiğini söylüyor.
Esnaf,kültürü zincir marketler, akp yi iktidara geçiş süreci.. Memur, işçi, esnaf partileri..
Menderes'in Cumhuriyet'te baltaladığı girişimlerden (Köy Enstitüleri, halk evlerini, Kayseri uçak fabrikasını kapatmak) söz ediyor.
Sonra özet bir parantez açarak, yazar:
Menderes'in halkın elindeki biriktirdiği birikimi tarıma harcayarak ekonomiye idare ettiğini,
Özdal'ın imf'den kamu borçlanmasını arttırarak ekonomiyi idare ettiğini,
Erdoğan'ın kamu işletmelerini ve özel kesimi yabancıya satarak gelir elde edip yatırımlara yönelerek yönettiğini ekliyor.
Son olarak, geleceğin ekonomisi..
İnsan emeğini en aza indirildiği robot yapılıp, robot satıldığı endüstri devrimi 4.0'ı anlatıyor.
Akabinde Türkiye'nin, eğer robot üretip satan ülke konumuna gelemezse; o zaman robot satın alıp, bu robotlarla üretimde bulunmaya çalışacağını, söylüyor.
Kitapta anlatılanlar o kadar kıymete değerki..
Gönül ister hepsini burada tek tek anlatayım.
Ama kitabı okuyunca şunu çok iyi anladım. Bizlere; sorgulayan, araştıran, analiz yapabilen, güçlü bir kuşak yetiştirmeye çalışmak düşüyor.