Romanın baş kahramanı Holden Herkesten, okul arkadaşlarından, öğretmenlerinden, ebeveynlerinden ve toplumdan şikayet eden şımarık bir çocuktur. Herkesi yargılayıcı olduğu için eleştirir ama en yargılayıcı kendisidir. Büyümeyi ve sorumluluk almayı reddeder.
Sahte yetişkinlerin saflarına katılmak istemez. Müzedeki heykeller gibi zamanını durdurup hep çocuk kalmak ister. Çünkü çocukların saf ve temiz, yetişkinlerinse sahtekar olduğunu düşünür.
Derinlerde bir yerde herkes sonsuza kadar mutlu bir çocuk olmak ister ama ne yazık ki bir noktada büyümek zorundayız.
Holden hayalinde çavdar tarlasında uçurumdan aşağı düşen çocukları kurtarmak ister ama burada sembolik olarak çocukları yetişkinliğin getirdiği şeylerden kurtarmak istiyor. Çocukların saf dünyalarından yetişkinlerin sahte dünyalarına düşmelerini engellemek istiyor.
Avcı şapkasını ters çevirerek Holden bize kendi değerlerinin toplumun geri kalanın tersi olduğunu söylüyor. Bu şekilde de aynı beyzbol toplayıcılarının şapkaları gibi görünüyor. Burada da çavdar tarlasındaki çocukları yakalamasını simgeliyor.
Holden, sahtekarlardan veya kendini beğenmiş insanlardan kaçıyor ama kendi aşağılanmasından da kaçıyor. İnsanlarla yüzleşmek istemiyor. Ve kitabın sonunda da bu korkalığının bedelini ödüyor.
İnternette araştırmalarım sonucu böyle bir inceleme yaptım. Umarım kitap hakkında size yeni bir bakış açısı katmışımdır.