6 Mayıs sabahı radyodaki soğuk ses, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ndeki Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edildiğini duyurdu. Kara bir bulut gelip köyün üstüne çöktü. Kuşlar sustu. Çocuklar sustu. Bundan sonra onların adlarını çocuklar taşıyacak, duvarlara resimleri asılacak, ağıtlar yakılacak, köprülere, kerpiç damlara isimleri yazılacak ve "ölümsüzlük" kavramı, ölümün bütün acısını üzerinde taşısa da, isimlerinin yanlarına iliştirilecekti. Kuşaklar değişecek ve onlar oldukları yaşta kalacaklardı.