Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BU DÜNYADA HEPİMİZ BİR YILKI ATIYIZ.
Orta Anadolu da bir geleneğin adı YILKILIK. Çiftçiler köylüler atları besleyip ahırlarında barındırıyorlar. Yıllarca kendi işlerinde kullanıyorlar. Gel zaman git zaman bazı atlar yaş alıp güçlerini kaybediyorlar. Köylüler, çiftçiler artık o atların işlerine yaramayacağını düşünerek o atları yılkılığa ayırma kararına varıyorlar. Bir atın yılkılığa ayrılması demek gözden çıkarıldığı anlamına geliyor. Çiftçi artık o atı besleyip ahırında görmek istemiyor. Bu kararı verdikten sonra sürüyü içeri alırken o atın yüzüne kapıyı kapatıyor. At kapıyı tekmelese de gitmemek için dirense de onu tek başına vahşi doğaya bırakıyor. Bu çetin şartlara dayanır da hayatta kalmayı başarırsa onu tekrar geri alır ve işlerimde kullanırım diye düşünüyor. Uzun ve çetin kış şartlarına, vahşi hayvanlara karşı mücadele veren YILKI atı daha da güçleniyor. Uçsuz bucaksız dağların, alabildiğine mavi gökyüzünün altında özgürce koşabileceğini farkediyor. (Acılar ya öldürür ya da çok güçlü yapar.) Bu dünyada hepimiz bir YILKI atıyız. Bir şekilde hayata atılıyor ve kendi mücadelemizi veriyoruz. Kimimiz çok erken yaşlarda bunu yaşıyoruz. Yılmak yok. Yıkılmak yok. Rabbim hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın. Her haklı mücadelesinde galip getirsin. Ayşe Keleş
··
651 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.