Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Tarihi bir olaya tamamen objektif, önyargılardan arınarak bakabiliyor muyuz, yoksa bize öğretilen doğrulara sıkı sıkıya bağlı mıyız? Bu kitabın sorduğu soru bence en başta bu. Yarım kalmış, tamamlanmamış birçok hikayeden oluşuyor. Bu hikayeler öyle gerçek, öyle çarpıcı ki bazen sayfayı değiştiremiyorsunuz bile. Gerçekten bu ülkede doğmuş herkesin bir Dersim hikayesi olduğuna ikna oldum, çünkü çoğu hikaye olaya yarım kalmış bir hayat üzerinden dokunuyordu. Bir tanıdığınızın, arkadaşınızın, en yakınınızın dahi geçmişinde bu acılar olabilir. Siz bir pilotun fotoğrafına baktığınızda gururlanabilirsiniz, bir başkası baktığında kalbinden süngülenen kadın ve çocuklar görür. Biz o insanları anlayabiliyor muyuz? Geçmişimize sahip çıkabiliyor muyuz? Toprağın üzerinden atmak istediği, elleriyle eşelediği gerçeğe kulak verebiliyor muyuz? Mühim olan bu. Her yürek kaldırmaz böyle acılara kulak vermeyi. Belki ben de veremiyorum, bilemem. Genel olarak okuduğum hikayelerde, 38’de yaşananları halının altına süpürmeyi bir türlü başaramamış yaşlı insanların o acıları torunlarına emanet edişleri vardı. Çok normal, çünkü acınızı içinize gömerek, susarak yok edemiyorsunuz. Aileler de Dersim hikayelerini çocuklarına bırakmışlar. Bazen masal olarak, bazen de kafalarına sıktıkları tek bir kurşunla. Ben okurken ağlamadım, donup kaldım ve bilgi olarak zihnimde yer etmiş olayları bir hikayenin içinde izlemenin şokunu yaşadım. Bir şeyin yaşandığını bilmekle o yaşanmışlıkları bir insandan dinlemek farklıdır. Öyküler, hatıralar bunu yapıyor. Edebiyat bunu yapıyor. Fikrimce bu topraklarda doğmuş ve yaşamış herkes bu hikayeleri okumalı. Sonrasında ne düşüneceği, nasıl yorumlayacağı kişinin kendisine kalır. Benim açımdan ufuk açıcı, çarpıcı, yıkıcı ve etkileyiciydi. 10/10
Bir Dersim Hikayesi
Bir Dersim HikayesiKolektif · Metis Yayıncılık · 2016371 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.