Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

159 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Dünya dışında bir yaşam var mıdır, herhangi bir canlı yaşıyor mudur? Peki ama canlılığın şartları nelerdir? Hücresel yapı, boşaltım, solunum, üreme, metabolizma... Kısır olan canlılar da varken yabancı bir gezegende yaşam belirtisi ararken üremeyi nasıl direkt canlılık kanıtı olarak alabiliriz? Ya da tüm canlılar bir şeyleri metabolize eder ama aynı şeyi bir araba da yapabilir. Dünya dışı canlı izi ararken ne yapılmalı? "İnsanlığın bilgisindeki bu boşlukları doldurmak için, Dünya'daki yaşamın kökenini ve evrimini, ayrıca başka yerlerde mümkün olan çeşitli yaşam biçimlerini inceleyen bir bilim dalı olarak astrobiyoloji ortaya çıktı. NASA astrobiyolojiyi evrendeki yaşamın kökeninin, evriminin, dağılımının ve geleceğinin incelenmesi olarak tanımladı. Sık kullanılan diğer tanımlar, evrendeki yaşamın incelenmesi veya yaşamın kozmik bağlamda incelenmesidir. Bu anlamda, astrobiyologlar hem 'Yeryüzündeki yaşamın tarihi ve geleceği nedir?' hem de 'Başka bir yerde yaşam var mı?' sorularının peşinden giderler." "Yalnızca Samanyolu'ndaki gezegen arayışları bile her yıldızın en az bir gezegene sahip olduğuna işaret eder. Bu gezegenlerin bir kısmı, muhtemelen en az yüzde biri yaşanabilir olmalı, bu da yaşama ev sahipliği yapabilecek gezegenlerin sayısının bir trilyon milyarı geçtiği anlamına geliyor." Peki yaşama ev sahipliği yapma ihtimali olan bu kadar gezegen varken ve üstelik Samanyolu diskindeki yıldızlar 9 milyar yıldır oluşmuş ama Dünya 4.5 milyar yıldır varken nasıl diğer gök cisimlerinde yaşam olmadığını düşünebiliriz? Ama eğer böyle yüksek bir olasılık varsa bu kadar zamandır ordaki canlılar nasıl bizimle iletişime geçecek düzeye ulaşmamışlar? Bu ve bunun gibi pek çok soruyu cevaplamak için astrobiyolojiye ihtiyaç duyulur. Yıldızların biyolojisi de denebilir astrobiyolojiye. Kitap da astrobiyolojinin tanımından, diğer gök cisimlerindeki yaşam ihtimalinden, özelliklerinden bahsediyor. Bazı kısımları ağır gelse de genel olarak lise düzeyi seviyesinde denebilir. Bitişi de gezegenlerle ilgili çalışmalardan bahseden birkaç alıntıyla yapayım: "Venüs astrobiyolojik açıdan hayli ilginçtir çünkü gezegen bir zamanlar okyanuslara ve yaşama ev sahipliği yapmış olabilir. İlk başlarda Venüs'te bolca su bulunmuş olmalı çünkü diğer uçucuların miktarları Dünya'dakine benziyor. (Uçucular bir gezegendeki olağan sıcaklıklarda gaz haline gelen maddelerdir.)" "Mars'ın şimdiki yüzeyinin yaşam için uygun olmamasının üç nedeni var. Birincisi, Mars'ta buz bulunduğundan emin olsak da sıvı su kesin olarak tespit edilebilmiş değil. Kutup başlıkları su buzundan ve kış kutbunda atmosferin yaklaşık yüzde 30'unun donmasıyla bu buzun üstünde gelişen karbondioksit 'kuru buzundan' oluşur. Orta enlemlerde de yüzeyin altında buzlanmış toprak veya permafrost bulunur. Dönencelerde öğle sonrası sıcaklıkları toprak yüzeyinde donma derecesinin üstüne çıksa da buzlar erime derecesine ulaşamadan buharlaşır. İkincisi, ozon tabakasının bulunmayışı zararlı morötesi güneş ışığının yüzeye ulaşmasına izin verir. Üçüncüsü, atmosferdeki kimyasal reaksiyonlar hidrojen peroksit üretir; bu kimyasal saçları "açmak" için kullanılan oksijen suyun ta kendisidir. Yüzeye yerleşen hidrojen peroksit molekülleri buradaki organik maddeleri yok edebilir."
Astrobiyoloji
AstrobiyolojiDavid C. Catling · Metis Yayınları · 2019130 okunma
·
448 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.