Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

175 syf.
·
Puan vermedi
Fahim Bey'in ölüm ilanıyla başlayan roman, daha sonra Fahim Bey'in çocukluğundan itibaren hayat hikâyesinin anlatılmasıyla devam ediyor. Fahim Bey, oldukça iyiliksever bir adamın oğlu olup bu iyilik onun da karakterine işlemiştir. Fakat aklı hep bir karış havadadır. Okulu bitirdikten sonra İstanbul'a yerleşip babasını mutlu etmek için -hiçbir geliri olmadığı hâlde- büyük bir konak kiralamış ve bu kocaman evin boş odalarında her sabah saatlerce keman çalarmış. Elçilik katibi olarak Londra'ya gittiğinde yeni hayatı için kocaman bir dolaba sığmayacak bir sürü kıyafet alıp etrafındakilere alay konusu olunca terzinin onu yanlış anladığını anlatmış. Yıllarca da bu kıyafetleri lekeciye temizletip boyacıya boyatıp terziye tamir ettirip giyip durmuş. Kimsesiz, orta halli bir kadın olan Saffet Hanım'la evlenmiş ve ona hep sadık kalmış. Saffet Hanım'la öyle bir ilişkileri varmış ki o ne zaman kocasından yeni cins bir kahve, yeni bir fincan veya bir cezve istese Fahim Bey bunları almayı unutup kapıdan içeri dünyadan haberlerle girermiş. Hayatı boyunca amacı kendi işini kurmak olan Fahim Bey bir gün, bir İngiliz mali müessesesine bir iş teklifinde bulunmuş ve projesini anlatması için Londra'ya davet edilmiş. Türlü aksaklıktan sonra randevuya tam vaktinde yetiştiği hâlde katip kendisine projesinin görüşülmemesine karar verildiğini söylemiş ama o bütün seyahati boşuna yapmış olmasına rağmen hayal kırıklığına uğrayıp ümidini kaybetmek yerine vazifesini yapmış, tecrübesini çoğaltmış hâlde kendini takdir etmekle yetinmiş. Daha sonra işi düzelinceye kadar olmak kaydıyla cüzi bir maaşla tercüme bürosuna girmiş fakat burada da çok dayanamayıp ayrılarak bir yazıhane kiralamış. Bu yazıhanede bütün gün uyur, defter doldurur, plan yapar ve kendi kafasında kurduğu işi hakikaten işliyormuş gibi idare etme oyununa kapılırmış. Kimseye göndermediği mektuplar yazar, bu mektuplara kendisine hitaben cevaplar yazarmış. Karısı bile çevresine kocasının delirdiği haberini yaymış fakat bu dedikoduyu karısının yaydığından Fahim Bey'in haberi olmamış. Fahim Bey, aslında hayatı boyunca kendine mahsus bir hayal aleminde yaşamış. Belki kimseye -hatta kendisine bile- bir faydası olmadan ama yine de kimseye bir zararı olmadan. Belki de en önemlisi bu, Tolstoy'un dediği gibi, "Kimseye zarar vermeden, sadece yaşamak..."
Fahim  Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 20221,799 okunma
·
600 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.