Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kendini geliştirmek ve özgürlüğünü kazanmak istiyorsun.
Dördüncü bölümdeki iyi - kötü muhabbeti beni o kadar sıktı ki anlatmaya çalışsam anlatamam. Sürekli iyiliği yüceltme çabası.. Evet iyilerin tarafı çekici geliyor olabilir etik anlamda, fakat genelde kazanamazlar. Zaten iyi nedir ki? Salt iyi olan kimseyi tanımadım şu ana kadar. Yazarın tanımladığı 'iyi' birey de yoktur 'kötü' bireyde, grilere inanıyorum. Arafa. Ayrıca iyilik ve kötülük; din, etik ve felsefe açısından değerlendirilirken kullanılan tek ölçüt ahlak, salt ahlak. Başka hiç bir açıdan değerlendirilmiyor ve ben bu durumdan oldukça rahatsızım. Neden tek ölçüt ahlak? İstek ve davranışlar bütünü de ele alınmalı, konuya katılmalı. Özellikle benlik alanında ölçülmeli. “Aslında hiçbir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır.” – W. Shakespeare "İyi ile kötü neyi ifade eder, iyi olan nedir? Kötü olan nedir?" Bu konular beni baya baydı artık. "Kötülük problemi özünde tanrıyı mutlak iyi ve mutlak güçlü bir zat olarak kabul eden teizme aittir." Ahlaksal kötülük harici bir sürü kötülük türü var ve herkes içinde kötülük olarak tanımlanmıyor. Daha önce de belirttiğim gibi; "İyi veya kötü yoktur, yalnızca durumlar vardır." Netice de sebep-sonuç ilişkileri üzerine kurulmuş bir düzen var, bunu kim değiştirebilir? Bu nedenle tanımlamalardan hoşlanmıyorum, tanımlamak sınırlamaktır. İyi ve kötünün yüzü aynı, her şey insanın yoluna ne zaman çıktığına bağlı. Bakış açımıza. Diğer tarafta ise, özgürlük incelemeleri var Peter'ın. Ben bu bölümlere bayıldım. Tek kelimeyle mükemmeldiler. Kişinin kendini keşfetmesi ve farkındalık kazanması hakkında son derece önemli tavsiyeler verdiğini düşünüyorum. "Yalnızca zorluklar seni sana ulaştırırlar. Bu yüzden zorluklardan korkma, asıl kaçınacağın basit şeyler, kolay şeyler olsun. Basit ve kolay olan, seni sana götürmez, onlar seni uyuşturur." Ve diğer yandan sadece merak ediyorum; gerçekten, ciddi ciddi ucundan yakaladım farkındalığı, belki de bu kitabı bir kaç ay daha geç okusaydım bazı eylemlerimden dolayı pişmanlık duyacaktım, ama yine de, her şeyin bilincinde olarak devam edecek miyim kafamın içindekileri uygulamaya? Kesinlikle evet. Ama. Sorgulamaya itiyor bu kitap beni. Ne var bunun arkasında? Neden tutkuyla şu ya da bu amacın peşindeyim? Bununla salt kendim için ne elde edeceğimi düşünüyorum? Sözün özü: Kimim ben? Şunu ya da bunu yapmama neden olan şey ne? Ötekilerden üstün olmak için kendini beğenme gibi bir şey mi? Veya zayıflıklarını ödünleme çabası mı? Bu bağlamda şu soruyu sormalıyım kendime mutlaka: Zayıf olmaktaki kötü yan ne? Neden güçlü olmak istiyorum ve güçlü olduğumu da herkese kanıtlamak istiyorum? Güçlü olunca ne olacak? Aslında bize seçenek sunulmuyor ki, zayıflıklara yer yok bu dünyada. "Amaç noktasına henüz gelememiş olan aşırı tutku, içimizde gerilimlere neden olur ve gerilimli olunduğu zaman da her yenilgi bir bozgun demektir."
Sevgi ve Özgürlük
Sevgi ve ÖzgürlükPeter Lauster · Doruk Yayınları · 200029 okunma
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.