Dostoyevski'nin penceresinden insanın hayatın, toplumun içinde oluşu ve sadece somut degil soyut, bir yabancı için bir anlam ifade etmeyebilecek olan duygularımızı nasıl yaşantımıza dahil ettiğimiz ve çevremizi nasıl etkilediğimizi, bundan da nasıl etkilendiğimizi gösterdiğini düşündüğüm kısa hikayesi. Bu kadar cümleye dökmesi zor bir düşünme biçimini anlatmak için Vasya'nınki gibi uç bir örnek gerekiyor sanırım.