#okudumbitti
Herkese merhaba . Bugün sizlere Kör Baykuş eserinin yorumuyla geldim,hadi başlayalım .
Hepimiz bir kitabı okumaya başlarken en başından başlarız öyle değil mi? Bu kitapta bunu yapmak hata olur. Zira en sonda bulunan yazarla ilgili önemli bilgileri okursanız kitap hakkında daha net düşünceler oluşur kafanızda .
Kör Baykuş, Sadık Hidayet'in tek romanı. Paris'te kaleme alındı. Önce bir gazete de tefrika edildi bir yıl sonra kitap olarak basıldı. Fakat kısa süre sonra "sansürlü eserler" listesine dahil edildi. "Doğunun Kafası" olarak nitelendirilen Sadık Hidayet,İran Edebiyatında modern hikâyeciliğin öncülerinden biri.
Eserin rüya ve gerçeğin iç içe olduğu, ve neyin nerede başlayıp bittiğini anlayamadığımız bir anlatıma sahip. Eserde anlatılan kahramanlar çok kişi görünse de aslında hepsi tek bir karakter. Karakterimiz farklı bir ruh haline sahip ve olaylar da psikozlu ruh haliyle anlatılıyor. Eserde ölüm kelimesini sıklıkla okuyoruz. Karakterimiz her şeyi sürekli sayıklıyor. Mezar olarak tasvir ettiği odasında ölümü bekleyen, hayallerini gerçekleştirememiş yalnız biri o. Fakat karakter ile yazarımızı özdeşleştirmek çok büyük hata olur zira eserde cinayet işlenirken gerçekte yazarımız karıncayı bile incitmeyen,saygılı biri.
Sadık Hidayet'te Ömer Hayyam etkisini de çok net görüyoruz. Ayrıca eserde kullanılan kelimelerin açıklamaları dipnot ile okuyuculara sunulmuş.
Eserimiz ne kadar kurmaca olsa da aslında Sadık Hidayet ölümün provasını yapmış. Tek korkusu kendini tanımadan bu dünyadan geçip gidecek olmasıdır ve aslında kendini tanımaya çalışmıştır.
Sadık Hidayet'in yaşam öyküsünü okumak beni derinden etkiledi. Özellikle ölümü...
Ben eseri çok beğendim. Her sayfasını okurken aynı duyguları bende yaşadım. Yazarın duygusu,karakterin psikolojisi bana geçti. Kesinlikle okunması gereken bir eser. Bakıldığında 95 sayfalık bir eser fakat bıraktığı etki çok büyük.
Sevgiyle...