"Sâni-i Zülcelâl, göklerdeki cisimlere o kadar hikmet ve mânâ takmış ki, âdeta celâl ve cemâlini ifade etmek için güneş, ay ve yıldızları birer kelime yaparak göğü süslemiştir."
"Bunun gibi, havadaki varlıklara da öyle hikmetler, mânâlar ve maksatlar koymuş ki, âdeta o uçsuz bucaksız hava boşluğunu şimşek, gök gürültüsü ve yağmur damlası kelimeleriyle konuşturuyor. Hikmetinin kemâlini ve rahmetinin güzelliğini ders veriyor. Ve nasıl ki, yeryüzü kafasını, hayvan ve bitki denilen mânidar kelimeleriyle konuşturup sanatının mükemmelliğini kâinata gösteriyor."
Syf.36
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.