Nihal Atsız, Dalkavuklar Gecesi romanında kendi yaşadığı dönemde ve yakın tarihte yaşanan olayları büyük bir ustalıkla antik çağa yansıtarak eleştiriyor. Yazarın, romanda okuyucuya anlatmak istediği ise; bir devleti idare edecek kişilerin liyâkat ile göreve getirilmesi gerektiğini, yalakalık ve dalkavukluk yapan kişilerin torpil ile devlet idaresinde ve memurluğunda yerinin olmadığını anlatıyor. Eğer bir devlette göreve tayin edilecek kişiler liyâkat usulü ile seçilmezse devletin nasıl çöküşe geçeceğini ve milletin yöneticilere karşı saygısının kalmayacağını akıcı bir üslupla dile getiriyor. Ayrıca Atsız; bir vatanın yükselmesinde kendini o milletten hissedenlerin rol alabileceğini, bir milletin, bir devletin çıkar ve menfaatlerle değil sadece vatan ve milliyet aşkıyla yükselebileceğini, kültürüne, tarihine olan saygısıyla ayakta kalabileceğini şairane bir üslupla okuyucuya anlatıyor.