Gönderi

Bir başka örnek: Orijinalinde "aile" kavramı yerine "ev içi" kavramını belirtmeyi uygun görmüşler. Ama çeviriye yer yer ev içi, yer yer aile içi demişler. Yukarıda da belirttiğim gibi aile kavramını da şiddetle birlikte zikretmişler. Aile yerine ev denmesinin sebebi de şu: Her ilişki yaşayan, aile olmayabilir. Eğer aile dersen birliktelikleri sınırlamış olursun. Bu sebepten gayriresmi/gayrimeşru birliktelik yaşayanları da kapsaması açısından ev içi kavramını uygun görmüşler. Örneğin ev içi partner kavramı var: LGBTİQ+'e mensup olanların birlikteliklerini, farklı birliktelikleri de tanıyabilmek ev içi partner kavramını seçmişler. Eğer aile denseydi sadece resmî evlilikleri kapsamış olacaktı. Bu zihin yapısına göre birliktelik, yalnızca aile ile sınırlanamaz. Zaten ileride detaylıca bahsedeceğimiz gibi Avrupa'da bazı ülkelerde doğan çocukların yarısından fazlası veya yarısına yakını evlilik dışı birliktelikten doğan çocuklardan oluşuyor. Bu yüzden hep şunu diyoruz: İstanbul Sözleşmesi'ndeki maddeler Avrupa'nın kendi ihtiyaçlarına binâen ortaya çıkan maddelerdir. Bizimle zerre alakası yoktur. Maddeler daha birçok tehlikeli argümanlar içermektedir. Örneğin; "farklı cinsiyet rolleri", feminist ve LGBTIQ+ derneklerine atfen "derneklerle işbirliği", "onların desteklenmesi" "farklı cinsiyet rollerinin eğitim müfredatına sokulup normalleştirilmesi", "Eşler arası tartışmalarda arabuluculuğun yasaklanması' ve daha birçok şey...
·
113 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.