“Antik bir kötülük, yıkılmış bir krallık ve dünyayı kurtarmak için sır saklayan bir kız.” Ana karakterimiz olan Prenses Jennesara tahtın varisi için tehlike oluşturacak şekilde, sahip olmaması gereken bir büyü gücüne sahip ve bunu herkesten saklıyor. Nasıl mı? Saçlarının arasında büyüsünün varlığını gösteren gümüşi saç tutamlarını her zaman yaptığı örgülerle saklayarak. İyi bir savaşçı olarak yeteneklerini sınırdaki savaşlarda kullanmak istese de Kral’ın, yani babasının, onun için çok farklı planları var. Jenna, belada olan krallığının, Halendi’nin, ihtiyaç duyduğu kaynaklar karşılığında Turia’nın veliaht prensiyle evlenmeli. Halkına barış şansı vermek bunu yapmak zorunda. Nişanlısına ve yaşayacağı yeni krallığa ulaşmak için Jenna ve kraliyet kafilesi yola çıkar fakat beklenmedik onlarca olay olur. Kafile pusuya düşürülür ve Jenna çoğu şeyini kaybeder. Kendisi ölümcül bir büyücüye karşı kaçmayı başarsa da bu kaçış zorludur. Kendini toparlamaya ve Vahşi Doğa’dan kurtulmaya çalışırken kimliğini gizler. Çok geçmeden ise kendine bir amaç belirler ve Turia krallığının sarayına başka bir isimle sızar. Gelin olarak gireceği saraya çok daha farklı bir şekilde adım atmıştır fakat bu, onun öldüğünü sanan nişanlısını tanımasına bir engel değildir. Kitaba ilk başta kolayca ısındım çünkü Jenna gerçekten sağlam bir karakter tasarımına sahip. Stili, kullandığı kılıç ve yüzüğün güçleri… Krallıkları, büyü olaylarını kafamda oturtmaya çalışırken ve de kitabın biraz hızlanmasını beklerken kendimi 300’lü sayfalarda buldum. Kitap 464 sayfa ve benim için bu uzunlukta bir kitaptan 300’lerde zevk almaya başlamak üzücü, pek de iyi bir şey değil. Kitap atıyorum 600 sayfa ya da daha uzun olsaydı bunu normal karşılayabilirdim fakat bana akmaya başladığı kısım çok geç başlamış gibi geldi. Fakat 300’den sonrası da benim için inanılmaz güzel ve akıcıydı. Öncelikle aşırı abartılmamış, görünüşünde kusurlar bulunan bir erkek karakterin olması beni mutlu etti. Jenna severken bu kusurların hepsini fark ediyor ve bu kusurlar bile ona çok tatlı, güzel geliyor. Kusursuzluğun işlendiği onlarca kitap arasında bu tarz ufak detaylar beni mutlu ediyor. Yine de ana erkek karakterimizin kurguda biraz daha kendini göstermesini isterdim. Villainlerin biraz silik kaldığını düşünüyorum kitapta fakat bunu da ilk kitap olmasına yormak istiyorum. Bu kitap zaten tam uzun soluklu bir seriye giriş kitabı durgunluğu hissettiriyor insana. Çok çok tatlı, ‘ya sonunda altında bit yeniği aramama gerek olmayan karakterler, şükür’ dedirten yan karakterler vardı kitapta. Özellikle Jenna’nın kardeşi Ren’i çok seviyorum… Kitabı okuyan arkadaşlarımla onu paylaşmaya çalışıyoruz. Kitabı okurken bir haritaya ihtiyaç duydum fakat kitabın haritası yoktu sanırsam… Seri şu an Goodreads üzerinde iki kitap gözüküyor. Devam edecek mi yoksa ikinci kitap son kitap mı, bilmiyorum. Kitabı puanlarken biraz kararsızdım. 10 üzerinden 6,5 ile 7 arasında gidip geldikten sonra 7 vermeye karar verdim. 7|10