Kendimden biliyorum, çocuk kalbi bağlandığı bir hayvanı hayvan olarak görmüyor işte. Onun için yanıyor yakılıyor. O iyi olsun diye doysun diye falan, kendi açken salçalı ekmeğini paylaşıyor. Yıkıldım sonunda.
Kitap akıcı mı, hayır değil. Ama süreç çok acı. Sonuç çok acı. Bunu kalemi laf yapan bir yazar yazmış olsa, Nazan bekiroglu mesela, ne bileyim Livaneli ya da nermin yıldırım... Arka kapağını kapatıp saatlerce boş duvara boş boş bakardım heralde. Ağlamak ve ağlayamamak arafında kalırdım. Velhasıl iyiki yazmamıslar ucuz yırtmışız. Yeterince acı yükü var, e yeter...