Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

147 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Eşekli Kütüphaneci VS. Fahrenheit 451
Bu meydan okumayı Eşekli Kütüphaneci açık ara kazanır. Ya ne güzel kitaptı. Bitmesini hiç istemedim. Sayfa olarak okunacak yeri kalmasa da biterken bile insanın hayatında, düşünce dünyasında yeni şeyler başlatan bir kitap. Doğan Cüceloğlu ‘Var mısın?’ adlı kitabında “Okuduklarımızın birçoğunu hatırlamasak bile bir kitap bir şiir okuduktan sonra asla aynı insan olamazsınız.” diyordu ya, bunu iliklerime kadar hissettiğim bir kitap oldu. Evet, dünkü insan değilim ben şu an. Olmamalıyım. Çünkü Fakir Baykurt, düşünce dünyama yeni tohumlar ekti. Nasıl tohumlar mı onlar? Mesela, kitapta anlatılan sınırlar ötesi dostluğun kurulmasıyla, bir kişinin bile doğru üslup, inanç, umut ve bilgiyle -buraya dikkat edelim bilgi önemli- birçok şeyin üstesinden geleceğini öğrendim. Zaten biliyoruz bunu, öğrenmek tam olarak doğru kelime olmayabilir, o halde ‘inandım’ diyeyim. Çünkü bazen bilsek bile inanmak zor gelebiliyor… Mesela, kitap okumak hakikaten ruhu inceleştirip aklı kibarlaştırıyormuş. Somut örneklerini gördüm kitapta. Kitabı sadece okuyarak somut örneğini nasıl gördün derseniz, ben okuduğum kitaplardaki karakterlerle o an orada, o hikayenin içinde yaşıyorum :) Basit bir zihinsel oyun. Kitabı içselleştirmek adına işime çok yarıyor. Mesela, vazgeçmemenin ve azmin gerçekten başarmada büyük rolü olduğunun da somut örneklerini gördüm. Zaten kitap bu ana hat üzerinde gidiyor aslında. Öğrendiğim en güzel ama aynı zamanda en kötü şey ise, kitabın adının Fahrenheit 451’e göre daha az kişi tarafından bilinmesi ve kitabın yine aynı kitaba göre daha az kişi tarafından okunması. Fahrenheit 451, çok yüksek çıtayla okumaya başlayıp derin hayalkırıklığı yaşamama sebep oldu. Birçok kişi beğenebilir ama ben hiç de öyle ‘waooovv ne kitap be’ demedim sayfalarında zihinsel oyunumu oynarken. Yani bazı kitaplar hakikaten popüler kültür ögesi. Fahrenheit 451, benim çocuklarıma kitap okumaları için önereceğim kitaplar arasında hiçbir zaman olamaz ama Eşekli Kütüphaneci, listemin başında olacak. Aslında bence, konularının özü aynı. Mesajların gittiği yer birkaç yönüyle aynı ama Eşekli Kütüphaneci bir ayrı efsane olmuş ya… Eline su dökülmez. Evet ikisinde de kitapların değerini, okumanın önemli ve çok gerekli olduğunu anlıyoruz, ancak Fakir Baykurt, aşırı güzel bağlıyor cümleleri birbirine. Zıt yönleri ise, Eşekli Kütüphaneci’de okumaya karşı olumsuz bir algıyı kırma durumu yok, Fahrenheit ise okumanın karşısındaki engelleri anlatıyor daha çok. Özleri aynı olduğu için kıyaslayıp Eşekli Kütüphaneci’nim üstünlüğünü göstermek istedim. Buna rağmen bilinmemesi, birçok insanın adını bile duymamış olması da beni üzüyor. Okumakta bu kadar geç kalmam da diğer üzüldüğüm nokta. Her iki kitap da okumaya değer tabi ki. Ama eğer bir gün ikisi arasında, önce hangisini okumalıyım derseniz tabi ki Eşekli Kütüphaneci derim. Önceliği ona verin. Keyifli okumalarınız olsun. Ufak bir not bırakıyorum:) Gemi gelir yanaşır İçi dolu çamaşır Benim yarim çok güzel Gören gözler kamaşır… Fakir Baykurt’a, Eşekli Kütüphaneci Mustafa’ya, Dimitrios’a selam olsun…
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
··
4.523 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.