İlk gotik roman olan Otranto Şatosu, akıcı ve sürükleyici bir şekilde kaleme alınmıştır. Ayrıca okurken de tiyatro eseri okuyormuş gibi bir hava sezebilirsiniz. Otranto prensi Manfred'in bir oğlu ve bir kızı vardır. Manfred, iki krallığı birleştirmek adına oğlu ve Isabella'yi evlendirmeye karar verir. Ancak Otranto Şatosu varisi, düğün günü gizemli bir şekilde ölür ve varisin ölümüyle birlikte olaylar gelişmeye başlar. Şöyle der Walpole bir mektubunda: "Uyandığımda o düşten anımsadığım tek şey, kendimi bir Ortaçağ şatosunda görmemdi (benim gibi kafası Gotik hikâyelerle dolu biri için bu mekân çok doğal sayılır); hayli yüksek bir merdivenin en tepesinde, tırabzanın üzerinde son derece büyük bir zırhlı el gördüm. O akşam oturdum ve ne söyleyeceğimi, ne anlatacağımı bilmeden yazmaya koyuldum. Yazdıkça hikâye gelişti, benim de hoşuma gitmeye başladı (üstelik politikadan başka bir şey düşünebildiğim için de çok seviniyordum); kısacası kendimi öylesine kaptırdım ki, kitabı iki aydan kısa sürede bitirdim." Genel olarak güzel bir okumaydı. Bu kitabı #heraybirşiirbirromanokuyoruz grubumuzla birlikte okuduk.

Otranto ŞatosuHorace Walpole · Can Yayınları · 20181,717 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitapperverbiri