Yılın ilk çeyreğinde müthiş kitaplar okumama rağmen tek bir inceleme yapmamama şaşırmamalı.. Çünkü üşengeçlikte bir dünya markası olabilirim. Bugün geride bıraktığımız 3 ayda okuduklarım arasında bu kitaba denk gelince nihayet bir inceleme yapma kararı aldım. Daha doğrusu incelememsi bir inceleme yapma kararı. Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları bu ay içerisinde okuyup çok beğendiğim çok da etkilendiğim kitaplardan oldu. Bu ise sanırım benim mesleğime bakışım ve öğrencilerim ile olan ilişkimden kaynaklı. Ama tüm bunları biraz daha açmadan evvel kitabı başta öğretmen ve öğrenciler olmak üzere herkese canı gönülden tavsiye ederim. Öğretmenlere mesleğin inceliğini ve güzelliğini görmeleri, öğrencilere; öğretmenleriyle kuracakları ilişkiler ve geri kalan herkese de hayatla ilgili güzel dersler bulabileceklerine inandığım için öneriyorum. Kitap hakkında yorumlarımı yazmadan önce kendimle ilgili bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. Ben asla öğretmen olmayı istemeyen, öğretmenliği sevmeyen hatta daha çocukken bile öğretmencilik oynarken hep öğrenciyi oynayan biriydim.:) Sonra öğretmen oldum. Bu kulağa komik geliyor. Biliyorum böyle söyleyince de "okumasaydın" "tekrar sınava hazırlansaydın" diyesi geliyor çoğu insanın. Ya da "Büyük lokma ye büyük konuşma." :) Haklılar da. Ama o gün için şartlar öyleydi, öyle olmak zorundaydı ve oldu. Eskiden oyunda bile asla dediğim meslek için şimdi iyi ki diyen bir öğretmenim. İnsan her zaman kendini tanıyamayabiliyor. O zaman asla yapamam dediğim şeyi şimdiki gibi keyif ve mutlulukla yapacağım hiç aklımın ucundan bile geçmezdi. Velhasıl öğretmenlik şuan benim için çok baska bir noktada. Ancak bu mesleğin sadece müfredatta yer alan konuları öğretmek olduğuna asla inanmıyorum. Bir sözümle, bir duruşumla öğrencilerim üzerindeki etkimi sık sık gözlemliyorum. Bu sebeple de mesleğin hem zorluğuna hem de tüm güzelliklerine neredeyse her gün şahit oluyorum. Herhangi birini -ki bu biri hayatının en önemli evrelerinden birinde- direkt olarak etkileyen, öğretmenlikten başka kaç tane meslek vardır bilmiyorum. Bu sebeple ben de tıpkı Mori gibi ne olursa olsun hep iyi hatırlanmak, doğru bulduğumu, tecrübe ettiğimi son noktasına kadar paylaşıp aktarmak istiyorum. Şimdi artık kitapla ilgili bir şeyler söylemenin zamanıdır. Öncelikle Mori hayatı seven, başarılı bir profesör. Ancak kendisi tedavisi olmayan Als hastalığına yakalanıyor. Ölümü günbegün yaklaşırken ziyaretine gelen eski bir öğrencisiyle her salı bulusmalar yapıp hayat, ölüm, evlilik vs. gibi birçok konuda fikirlerini, tecrübelerini aktarıyor. Her konuda verdiği dersler harika. Ölüm gelip onu alıncaya dek bu amacından asla vazgeçmiyor ve son noktasına kadar insanlara hayat dersi veriyor. Oldukça açık, nispeten kısa ama anlamlı bir kitaptı. Bitirirken hem tuhaf bir mutluluk hem de küçümsenmeyecek bir hüzün duydum. Daha çok kendimden konuştuğum ama mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu da israrla vurguladığım bu incelemeyi kitapta en çok sevdiğim alıntı ile bitirmek istiyorum; "Dünyada en önemli şeylerden biri sevgi vermeyi ve verilen sevgiyi almayı öğrenmek." Kitapla kalın.

Öğretmenim Mori'yle Salı BuluşmalarıMitch Albom · Boyner Yayınları · 20201,440 okunma

·

503 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.