Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kitabı yeni bitirmiş olmamın verdiği bir heyecanla incelememe başlıyorum. Hatta öyle ki kitabın üzerimde bıraktığı etkiyi tam olarak nasıl kelimelere dökeceğimi bilemiyorum. Aslında okuyacaklarım listemde olan ama bir türlü sırası gelmeyen bir kitaptı. Çok sevdiğim bir öğrencimin okuyup üzerine yazdığı inceleme sonucu ve tavsiyesiyle hemen okumaya başladım. İlk defa bir romanın üzerimde böyle bir etki bıraktığını itiraf etmem lazım... İlk defa gözlerim doldu, kitabın arka kapağını kapatıp uzuuunca bir süre kendime ne zaman gelirim acaba diye düşündüm. (SPOİLER) Bilindiği üzere Martin Eden yarı otobiyografik bir roman bu vesileyle Jack London'u da tanıyoruz. Örneğin aynı Martin gibi yoksulluktan kurtulmak için yazarlığa başlaması, 17 yaşında açık denize açılması ve oradaki 8 aylık tecrübesi Martin karakterinde beden buluyor yine Ruth, Brissenden karakterlerinin onun hayatından kişilerin yansıması olduğunu biliyoruz. Ayrıca iş Bankası Yayınlarından okuduğum için  çevirmenin numaralandırarak yaptığı açıklamalarla roman daha anlaşılır olmuş. Özellikle son  açıklamada Martin Eden'ın intiharının sembolik anlamı olması Jack London'u daha iyi tanımamı sağladı. Bu noktadan sonra incelememi romanın bana ne hissettirdiği, ne düşündürdüğü üzere olacak. Hayatımın 26. yılında farkına vardığım bir düsturun romanı gibiydi Martin Eden: Aslında yolun sonu değil yolda olmak güzeldir. Yolda olmak bir nimettir. Yolda olabilmek, yürüyebilmek, o sıhhatte, o güçte, o motivasyonda olmak bir nimettir. Martin'in yakınlarından biri olup ona, acele etme bu yol zor da olsa acı da çeksen vardığın yerden çok daha güzel tadını çıkar, demek isterdim.    Martin'in yaşadığı şey ise yol son bulduğunda elinde kocaman bir hayal kırıklığı kalmasıydı ve kaçınılmaz sona doğru gitmesinin İLK sebebi de buydu ama onu intihara  götürecek kadar bunalıma girişine çok anlam vermemiştim açıkçası. Ta ki şu satırlara kadar; "Yukarıda kimse Martin Eden'ı kendisi olarak istemiyor, aşağıdaysa geçmişte onu olduğu gibi kabul eden sınıfına dönemiyordu." (s. 475) İşte onu intihara götüren diğer sebep, kendini hiç bir yere ait hissedememesi, arafta kalması olduğunu çok iyi anladım.   Aklıma şu da geldi aslında, Martin bunalıma girmiş ve bir çıkış yolu bulamıyorken çevresindeki insanlar, kardeşleri ondan bir çıkar elde etmek için değil de onu sarıp sarmalamak için gelseydi bu son olur muydu?  Belki de bunu yapmamaları Martin'i bu sona götüren bir diğer sebepti.  Çok uzatmadan, naçizane aklımda dolaşan düşünceler bunlardı.  Okuması çok keyifliydi, felsefi tartışmaların yapıldığı bölümler güzeldi aslında ama aynı sahnelerin tekrarlanması sebebiyle sıkıldığımı hissettim. Roman boyunca Ruth'un bencilliği baya canımı sıktı. Martin ise romanın sonlarına doğru o yüce gönüllülüğüyle hepimizin gönlüne girdi.       Kısaca, İyi ki seni tanıdım Martin Eden. Sanırım seni hiç unutmayacağım...
Martin Eden
Martin Eden
Jack London
Jack London
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,6bin okunma
·
354 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.