Livaneli bu kitabında çok büyük bir sorun haline gelen göçmenliği ele alıyor.Korumasız bir şekilde hayatları pahasına bindikleri botları,aslında hiç olmayan can yeleklerine değiniyor,denize nasıl patır patır düştüklerini ve kaçmaktan başka çareleri olmadıkları için bunu göze alarak nasıl yola çıktıklarını anlatıyor.Göçmenler arasında bile ayrım yapıldığını Afganların oturma izni alamayıp çocuğunu bir sahil kasabasındaki Mustafa ve Mesudeye emanet eden Afgan bir kadının çaresizliğini anlatıyor.Yazar aynı yerde Suriyelinin oturma izinleri alabildiklerine de değinmeden edemiyor.Yani bütün göçmenler eşit değildir,bazı göçmenler daha eşittir. Hepimizin bildiği hepimizin en az konuşabileceği düzeyde mülteciliği anlatan bir kitap,çok daha farklı boyutlarda incelenebilirken kolaya kaçılmış.