“SAATİN KENDİSİ MEKAN , YÜRÜYÜŞÜ ZAMAN ,AYARI İNSANDIR”Eserin karakterleri içinde yer alan
Nuri efendiye ait olan yukarda ki
bu güzel sözün tüm saat tamircilerinin işyerlerinde (dükkanlarında) görünür
bir yere yazılarak asılması ne kadar
anlamlı olurdu.
Tabi ki Eserin ve yazarın
ismine yer vererek .
Gelelim kısa eser incelememe;
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli şahsiyetleri içinde yer olan Tanpınar şiirlerinde makalelerinde hikaye ve romanlarında zaman kavramını , ustalıkla kullanan bir yazar.
Zamana ayak uydurmaya çaba gösteren insanları ve kurumların içine düştüğü durumu hicveden eserin ilk basımı 1961 yılında yapılmış.
Anı biçiminde yazılan roman, dört bölümden oluşuyor . Eserin anlatıcısı Hayri İrdal, yaşadıklarını, çocukluk ve gençlik anılarıyla birlikte, karışık bir biçimde anlatıyor.
Hayri İrdal’ın 19. Yüzyılın sonunda
başlayan hikayesi 20. Yüzyılın ilk yarısına
kadar devam ediyor
Modernleşme saplantısı içerisinde
kendine farklı bir medeniyet arayan toplumun
içine düştüğü traji komik durumu ve nasıl kolayca kandırıldığının resmini görüyoruz eserde .
Eser boyunca toplum geçmiş değerlerini bir kenara bırakıp yeni değerler kazanmaya çalışırken okuyucuya eskinin ve yeninin karşılaştırma fırsatı sağlanıyor .
Tanzimat ve Cumhuriyet dönemi:
Romanın kahramanıları Hayri İrdal başta olmak üzere Halit Ayarcı ,Seyit Lütfullah, Nuri Efendi,
ve Doktor Ramiz’in karakterlerinde hayat buluyor .
Batı ve Doğu arasında sıkışan türk toplumunun
bocalamasını en ironik eleştirilere tabi tutan bu mistik romanı okurlara tavsiye ederim .
Başı belli sonu belli
Gelmez dediğim gün geldi
Geçmez dediğim gün geçti
Birde baktım yaşım elli.