Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

308 syf.
·
Puan vermedi
1000kitapbursa 58.kez toplandı
Bu ayın kitabı Merve’nin aşırı ısrarları sonucu seçtirdiği Hüseyin Nihal Atsız’ın Ruh Adam kitabıydı. Kendisi kitabı iki defa okumuş doyamamış bir de bizimle beraber okumak istemiş. Biz de mecbur kabul ettik. Her ramazan olduğu gibi bu ramazanda da önce hep birlikte iftarımızı yaptık. İftarımızı yaparken de bir yandan fasıl çaldı. Fasıl çalanlara kitabımızın temasına uygun olduğu için Yasir’den Dombıra isteği geldi ve isteğimizi kırmadılar. (Tabi çaldıkları parça pek de Dombıra’nın yanından geçmedi.) Buluşmamıza Ersin ve Burak’ın çocukları ayrı renk kattı. Ersinin daha bir yaşına girmemiş oğlu Mete elden ele dolaştı. Bebekten sıkılan yanındakine verdi. En sonunda bize yetti denip Ersin’e verildi. İftar sonrası da artık yedik içtik asıl konumuza gelelim diyerek Merve’nin moderatörlüğünde Ruh Adam’ı tartıştık ve tartışma sonunda zengin kalkışı yaparak hızlıca kalktık. Yahu bu acele ne! Az daha oturaydık. Neyse şimdi biraz da yazar ve kitaptan bahsedelim. Hüseyin Nihal Atsız, 12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul'da doğdu. Türk yazar, şair, tarihçi ve düşünce insanıdır. Cumhuriyet Dönemi'nde Türkçülüğü savunan sanatçılar arasında öne çıkmıştır ve bu konuda pek çok makale, şiir yazmıştır. Kitabı yorumlayabilmek için yazar hakkında daha fazla bilgi edinmenizi tavsiye ederiz.Kitabı özetlemeye çalışacak olursak; Kamlançu ülkesinde yaşayan Yüzbaşı Burkay'ın yasak aşkı, aşkına kavuşabilmek için evdeşini kurban etmesi, onu öldükten sonra bile kurtulamayacağı lanete sebep olur. Yüzbaşı Burkay'ın lanetli kaderi, binlerce yıl sonra kitabın baş karakteri Yüzbaşı Selim Pusatın hayatında kendini gösterir. Yüzbaşı Selim Pusat askerliği, milli değerleri, kendi düşüncelerini hayattaki her şeyden üstün tutan-eşi Ayşeden hatta oğlu Tosundan bile- aşırı fikirleri olan bir askerdir. Selim Pusat her şeyin üzerinde tuttuğu askerlik mesleğinden atılır, hapse girer, çıkar. Bu olaydan sonra dış dünya ile bağını tamamen koparır, eşinden gittikçe uzaklaşmaya başlar. Zaten mutsuz ve bunalımlı karakter askerliğinin elinden alınmasıyla ümitsizliğe düşer, ümitsizliği çaresizlik takip eder. Kitabın ilk yarısında Yüzbaşı Selim Pusatın melankolisini okuyoruz. Eşi Ayşe ile olan konuşmaları karakteri tanımamızı, karakterin bilgi birikimi hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor. Sohbetler edebiyat, tasavvuf, hukuk, din.. Kitabın ikinci yarısında Yüzbaşı Selim Pusatın, kendisinden 25 yaş küçük bir kıza aşık olmasıyla derinleşen melankolisini, başkalaşımını okuyoruz. Askerliğe yakışmayan bayağı bir durum olarak gördüğü, aşka düşmüştü hem de kendisinden 25 yaş küçük Güntülü’ye aşık olarak. Bu bölümde halüsinasyonlar, fantastik ögeler işlenmeye başlamıştır, şiirlerle donanmıştır sayfalar. Sona doğru Selim Pusatın iç mahkemesini okuyoruz, ulu ışık mahkemenin başında; gelmiş geçmiş bütün peygamberler, askerler, gelecekteki insanlar Yüzbaşı Selim Pusatı suçlu buluyor. Ulu ışıkın kararıyla kendi gibi bir suça bulaşmış asker Kubudak ile savaşacak “güçlü olan haklıdır” denilerek. Kitabın son bölümü 31. Kısım başka bir zamanda, Yüzbaşı Burkay'ın inlemelerini duyan Ülker ve arkadaşlarının konuşmaları ile bitiyor. Kitabı özetlemek çok zor oldu, kitapta dil din tarih tasavvuf şiir savaş, şehzade Mustafa’nın ölümü, ırkçılık, haysiyet, aşk.. bir çok meseleye kafa yorarken gerçek mi rüyamı anlamaya çalışırken bir de şiirlere kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz :) yapabildiğimiz kadarıyla incelemeye çalışalım; Kitapta insan ve insani özellikler kazandırılmış kişi kadrosu dikkat çeker. Kitapta iki olay örgüsü vardır, Uygur Masalı ve yüzbaşı Selim Pusatın hayatı. Bu iki olayın birbiri üzerine inşa edildiğini hikayenin sonundaki akibet ile anlayabiliyoruz. Uygur Masalına bu kitapta yüklenen mana ruhun tekrar dünyaya dönüşüdür. (Başka kaynaklarda uygur masalını kadın erkek aşkından farklı anlamlarla yorumunu okuduk. Burkay'ın evdeşi göçebe hayat, yasak aşkı ise yerleşik hayatı, ya da evdeş Ergenekon yasak aşk Anadolu, Anadolu yeşil gözlü güzel ona sahip olunsada hep kan ağlatacak.) Kitapta halüsinasyonlar ve fantastik ögelerin anlaşılması çok başarılı işlenmişti. Ayşe karakteri bu kısımlarda sahneye giriyor. Seçilen mekanlarda öyle, çamlı koru Yüzbaşı Selim Pusatın iç dünyası; düşsel ögeler burada başlıyor. Karakterlere seçilen isimler ve mekanlarda büyük incelikle seçilmiş. Fantastik karakterlerden Yek; kitapta birçok kılıkta karşımıza çıkıyor ve aldığı isim manidar. Yek; kitapta kötülüğün temsili eski türklerde iblis kötü ruh anlamına geliyor. Arkadaşı Şeref ölü olmasına rağmen, hikaye boyunca canlıdır. Anladığımız kadarıyla Şeref Yüzbaşı Selim Pusatın vicdani yönününü hemde ideal askeri temsil ediyor. Ulu ışığın kararıyla Yüzbaşı Selim Pusatın çarpıştığı asker Kubudak bir anda; Kubuda, Şeref, Yek, prensesin nişanlısı ve kendi gençliğine dönüşür. Kubudak'ın ise eski türklerde ihtiras anlamında kullanıldığını öğreniyoruz. Yazarın kendi dünya görüşü ve yaşamı doğrultusunda kaleme aldığı kitabı Ruh Adam, fantastik değerler barındırmasıyla farklı bir boyut kazanmış ve irdelediği tüm konulara rağmen bir aşk romanıdır. Yazarın yaşamına bakmak kitabı anlamakta kolaylık sağlayabilir; askerlikten atılmasından, selimin düşüncelerine, kitaptaki şiirin adına mevcut karakterlere kadar her olayda gerçeklerden bir ayrıntı yakalamak mümkün.Kitaptan birkaç alıntı ekledikten sonra tartıştırma sorularımızı ekleyerek yazımızı bitereceğiz. “Acizleri, layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar” “Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim.” “Insanlar babalarıyla analarının dağ gibi ümitleriyle dünyaya geldikten sonra denizler gibi ümitsizlikler içinde boğularak kaybolup gidiyorlardı” Yazarın düşünceleri kitabı okumak kararınızda etkili oluyor mu? Sivri düşünceli olmak, eserin başarısını etkilemiş midir? İnsan aşk ve kader karşısında söz sahibi midir? İnsanı kaderi karşısında acizliğe sokan güç nedir? Aşkı asaleti şerefi kalmayan Yüzbaşı Selim Pusat vuruşmayı yenmiş midir? Yasak aşk suçunun yargılanıp sessizlikle sonuçlanması başarısızlık mıdır yoksa bize sunulan bilinmezlikler, tezahürler ve kabul müdür? Kitabı okumak, incelemeler yapmak, hakkında konuşmak ve tartışmak çok keyifliydi. Grubumuzun ortak yorumu şöyleydi; su gibi aktı edebi zevki sonuna kadar alabildik. Vaktiyle bir atsız varmış, var olsun diyor ve gelecek ay görüşmek üzere diyoruz :)
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
··
521 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.