Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tam olarak Böyledir…
Yükseklik, yüksekliğin gerçekte ne olduğu ve nasıl elde edildiği bilinmiyorken para eder. Sonra, çok sonra bunlarla paranın bir arada anılamayacağı anlaşılır. Her şey onun ne olduğu bilinmiyor ya da yanlış biliniyorken kıymetli. Buna sebep her şey gençlikte, her şeyin cahili ve cesaretlisi iken yapılır. Şimdiden sonra ben neyi nasıl yapayım ki, yapmayı bildikten sonra nasıl, niye yapayim ki? Artik yapamam, yapmış olanların yaparkenki kafalarındaki zihinlerindeki bulutları, uyuşmaları görmeyi bilmeyi severim, bunlar dağıldıktan ve gerçek parıl parıl aşikar parladıktan sonra yapmak degil seyretmek zamanı gelmiştir. Genç konuları bilmediği, kahramanlar tanımadığı için seyre hiç dayanamaz, aklı fikri oyuna katılmadadır. Katılıp da oynayacağını, oyunu değiştireceğini, diğer oyuncuları etkileyip başkalaştıracağını düşünür. Düşüncesi bu kadardır ve bu ona çok büyük gelir. Genç bu yuzden hala çok küçüktür. Güngörmüş ona tahammül eder, akil olacağı bilmezden gelir, rahatına düşkün eyyamcı yeni bir şey görecekmiş gibi yapar, bezgin gözlerini kapar, iyi niyetli safderûn faydasız akıllar verir, dost cesaretlendirerek en ağır yaralanmayı hazırlar, kazıklı dost daha derinleri ve yangın yerlerini overek çıkışı güç ya da imkansız hâle getirecek bölgelere bilet alır, yangın yerinden çıkmış olan fırınlanmamış görmeye dayanamadığından isi ve karayı över, kazıktan kurtulan kazığını yağlar, ipten kurtaran daha saglamını arar, yangından kaçanın elinde her an kazağın içine atmaya hazır kor parçası vardır. Kenarda duranların içinde bir tek gençler bunları görmezler. İçeriyi de dışarıyı da görmezler. Göz çok sonra kullanilacak bir şeydir. Atla da gör. Atlarken görme, atlamadan görme, atla da bir gör, biz de bakalım. Böyle değil midir? Değil midir? Boyledir.
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.