Su gibi akıp giden çabucak biten sıcacık bir roman. Yazarın da geçmişinde bir boks deneyimi olduğu bilgisinden hareketle romanın ana karakteri Pat Glendon’un anlattığı boks müsabakalarının ardında dönen çirkin oyunların, çevrilen dümenlerin gerçekliğini sorgulamıyorsunuz. Ayrıca “Dağdan inme” tabirine şehirde yaygın olan ahlaksız tutum, ilkel hırslar göz önüne alındığında daha müspet yaklaşıyorsunuz. Çünkü yazar parlaklığını kendi ışığından alan dağdan inme bir boksörün şehrin göz kamaştırıcı yapay ışıkları sayesinde parlatılmış olan önemli(!) boksörlere ve bu sektöre verdiği ahlak dersini hikaye ediyor. Dağdan inme olan bu adamın hem gücüne hem de henüz kirlenmemiş yüreğine hayran kalıyorsunuz.
Hikayenin akışı o kadar iyi ki baştan sonra hiçbir kelimesinden sıkılmadan okudum. Üstelik eserin Dağdan İnme adıyla TRT Radyosunda tiyatro uyarlaması da mevcut. Hem kitabı hem de radyo tiyatrosunu tavsiye ediyorum.