Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

107 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
"Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak sabah saat 05.30'da kalkmıştı." diye başlar hikayemiz. Aslında nasıl biteceğini zaten bildiğimiz bir olayın geçmişine yolculuk yapıyoruz. Namus cinayetine tepki çeken bu hikayede namus konusunun toplumda yarattığı algıyı kitap boyunca buram buram hissediyoruz. Ölecek bir adam kalabalıklar içinde yol alırken ve herkes bunu bildiği halde suskun kalırken toplumun ne denli acımasız olabileceği gözlerimizin önüne seriliyor. Santiago Nasar'ın daha ilk sayfada gördüğü rüyayla kitabın gidişatı çizilmiştir. "Rüyasında kendini koca koca incir ağaçlarından bir ormanın içinden geçerken görmüştü, incecik bir yağmur çiseliyordu, bir an için mutluluk duymuş; ama uyandığında üstü başı kuş pislikleri içindeymiş duygusuna kapılmıştı." Koca incir ağaçlarını topluma benzettim ve o gün Santiago Nasar o kalabalıkların içindeydi. İncecik yağan yağmuru ise Santioga'ya gerçekleri iletmeye çalışan insanlar gibi düşündüm, hiçbiri ona gerçeği açıklayacak kadar etkili olamadı. Sonunda Santiago'nun üstü pislendi ve toplum sözde bir namus kirliliğinden temizlendi. Toplumun "derin yaraları" olarak gördüğüm bazı kalıplaşmış yargılar vardır; benim için bu da onlardan biridir. Her insan kendi fikirleriyle özeldir ve bir toplum iki insanı asla işlemek istemediği bir cinayete sürüklemiştir. Toplum suçludur, toplum acımasızdır. Toplum cehaletin yegane simgesidir. Bu kitap da o cehalete ışık tutan çarpıcı bir kalemin eseridir.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.