Kitap bir aydır elimdeydi kısa sürede bitirebileceğimi, kolayca adapte olabileceğimi düşünmüştüm ama öyle olmadı. Sayfa iki yüzlere kadar çok savruktu, konu dağınıktı, geçişler kafamı karıştırdı. “Ee şimdi nerdeyiz?” ya da “Bu da kim?” dedim çoğu kez. Birbirinden bağımsız olan ama bende etki bırakan, ruhuma, hayatıma dokunan cümleler fazlasıyla olsa da ben kitabın ortalarında dahil olabildim karakterin hayatına ya da bir süre dahil olabildiğimi sandım.
Birinci Dünya Savaşı’ndan Afrika’ya, Amerika’dan Fransa’daki bir akıl hastanesine savurduğu bir anti-kahramanın, Bardamu’nün öyküsü. Bardamu’nün öyküsünde sanırım beni yoran şey konular arası geçişin çok hızlı olması ve bir anda kendimi konudan tamamıyla kopmuş bulmamdı. Onun dışında muazzam tespitlerde bulunmuş Ferdinand. Zordun ama sevdiğim kitaplar arasında yerini aldın.