6284 ve İstanbul Sözleşmesi, aileyi imha sözleşmeleridir. Bizzat 3 çiftin hikâyesini biliyorum; hepsinde de kadın kocasını aldatmış, aldattığı da aşikâr olmasına rağmen mezkûr sözleşmeler, sürekli kocanın aleyhine işlediği için kocanın hem nafaka hem de tazminat vermesine hükmediyor. Kadını koruyayım derken binlerce erkeğe zulmeden bir proje var ortada. Kadını koruduğu zaten yok, aksine aileyi, geleneği, namus gibi kavramları yerle yeksan etmek için çıkarılan yasalar bunlar. Bu yasalar kadına diyor ki; sen ister evli o ister bekâr, istediğin adamla birkaç ay yat-kalk, sonra bu adamdan şiddet görüyorum de, yeter ki de, bak biz o zaman o adama ne yapıyoruz! Evli olsan da başka erkeklerle yatıp kalkabilirsin, biz seni her türlü muhafaza ederiz, sen rahat ol diyor yasalar. Hâliyle içinde hainlik yapmaya meyil bulunan kadınlar da şeytana dönüşüveriyor. Adam zaten aldatılmış, hayatı sarsılmış, zihni allak bullak olmuş, kendini toparlamakla mı uğraşsın, bir de üstüne kadının başkalarıyla rahatlıkla yatıp kalkması için cebren verdiği nafakaya mı yansın?