Ayşe Kulin okuma listemdeydi, onun belki her kitabını okuyan ve hayranı olan bir dostumun tavsiyesi üzere. Bu kitap elime geçtiğinde ise beni uyarmıştı, beklentini fazla yüksek tutma, en başarısız kitabı diye. Ben de pek bir beklentiye girmeden, okumuş olmak ve yazarla tanışmak için okumaya başladım.
Benim için çok suni olan ve aşılması sadece samimiyet ve içtenliğe bağlı yani aslında kolay gördüğüm mesele Türkiye ve Kürt sorunu. Kitap bu konuyu ele almaya başlayıp "yok siz bunu yaptınız, yok bizimkiler şunu yaptı" faslına geçince ben blaa bla bla blaa, blaa bla bla diye okumaya başladım haliyle. Ama Allah'tan fazla uzun sürmedi, hikaye hiç beklemediğim bir boyut ve şekil aldı. Okuyup geçmek istediğim kitaptan, birçok düşündürücü ve mest eden paragraf okuyup alıntı yapma durumunda hissettim kendimi. Ayşe Kulin'in en kötü kitabı buysa yeni bir hayran daha kazandı diye düşündüm okurken.
Kitabı sevdim, hala bu kadar hassas ve güncel olan bir konu, başka nasıl ele alınır bilemedim. Tamam eksiklikler, sululuklar vardı ama akıcı, ve ikna edici bir samimiyette yazılmış geldi bana.
Ayşe Kulin'e devam edeceğim ömür vefa ederse, bu kitabı da tavsiye ederim.
Keyifli okumalar dilerim...