Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

430 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
BİNLERCE KEZ GÜNEŞİ SÖNDÜRÜLMÜŞ COĞRAFYA
Khalad Hosseini ilk romanı olan uçurtma avcısı ile tanıdım. İkinci romanı olan bin muhteşem güneş bu sefer iki kadının gözünden anlatıyor olayları. Biri Meryem " Haksızlıkların, acıların, ezilmişliğin ve sömürülmüşlüğün vücut bulmuş hali" leyla ise "Saflığın, umudun ve sevginin vücut bulmuş hali olarak" karşımıza çıkıyor. Dünyanın bir çok yerinde kadın olmanın zor olduğu ama afganistan da daha çok zor olduğunu her cümlesinde insanın yüreğine işletiyor romanda. Bu iki kadın Meryem ile leyla ilk başlarda kaderlerini onlara hazırladığı acılarla dolu bir hayattan habersiz nispette mutlu bir hayat sürüyorlar.. Meryem yaşça Leyla dan daha büyük onun öyküsü ile başlayalım. Meryem annesi ile uçsuz bucaksız dağ başında bir kulübede yaşarken. Hayatından ve insanların sözde babası ve üvey kardeşleri ile birlikte olmadığı için hayatından yakınıyor ama bilmediği şey ise orasi bile onun için bir cennet olduğu daha sonradan büyük pişmanlıklar içerisinde anlıyor. Annesi onu dış dünyadan korumak isterken, Meryem ise annesi onun yaşayacağı mutlu bir hayatta bir engel olarak görür. Annesinin yaşama ve bu yasanilmaz dünyaya katlanmasinin tek sebebi biricik kızı. Elindeki tek ve en büyük serveti günün birinde elinde kayı verir. Ve asıl olaylar silselisinin başladığı dönüm noktası olur. kızın üç katı yaş büyüklüğünde dul bir adam ile evlendirilir. Evliliğin ilk Zamanlarında iyi bir hayat yaşarken taki yaşadığı talihsiz olayların başına gelinceye kadar. Artık Raşit onu bir eş değil kendine bir yük olarak görür. Her gün en küçük bir şeyden bahane bulalarak ardi arkasi gelemeyen siddetlere başvuruyor. Bu siddetler başlarken karşı komşusunun bir bebeği oluyor leyla o da kaderinden bir haber mutlu bir ailede dünyaya geliyor. Leyla geleneksel Afgan kültüre göre ailesinin etkisiyle daha modern bir hayat anlayışı ile yetiştiriliyor babası tarafından. babasının deyişiyle "bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur, Leyla" bu sebeple kızının ne olursa olsun eğitimine çok önem verir taki hayatının kırılma noktasına kadar bu düşünce yapısı ile büyütülmüs bir çocuk.Çocuk çünkü kaderin zoru ve turlu oynanilan oyunlar ile evlenene kadar daha 14 yaşındaydi. Hemen yan komşu çocuğu olan Tarık ise dünyadaki o kadar çirkinliğe rağmen leylayı güzel kalbiyle sever Tarık. Başkalarının gözünde kusurlu, eksik bir insan olarak görülürken Tarık, Leyla'nın gözünde ise kusursuzdu ve Leylayı her kötülüklerden hayatı pahasına koruyordu.Onu kusursuzca seviyordu. Aradan onca olay ayrılık ve birçok şeyin geçmiş olmasının ardından yine de her şeyiyle Leyla'yı kabul etti. İlk ve son aynı zamanda hayatının anlamı olan Leylayı Yılı 1979 gösterirken Rus işgaline uğrayan afganistanda işler yavaş yavaş değişiyor. Her aileden genç erkekler vatanını savunması için cepheye giderken bir çoğundan artık haber alınmıyor. Rus işgali sırasında erkek egemenliğine olan Afgan topraklari, artık yavaş yavaş kadınların daha da çok iş sahibi olmaya başlıyor. Rus işgali bitiminde başa geçen hükümet afganistanda yaşayan farklı etkin kökenler arasında ayrımcılıklar çıkarıyor. Elleri silaha alışan Afganlar ayrımcılığı konusmak yerine silahları konuşturuyorlar. 10 yıl süren Rus işgalinden sonra bu sefer yerini iç savaşa bıraktı. İç savaşta ailesinin son fertlerini de kaybeden leyla. Meryemin bahtsiz kaderin ortağı oluyor. Birlikte dayanışma örneği gösterirler, zaman zaman özgürlüklerini elde etmek için ve yeni bir hayata yelken açma umuduyla cesur adımlar atarlar. Bu yozlaşmış ve yoğun bir savaş atmosferinde kaderin zoruyla olsa bile müthiş bir dostluk ve varoluş mucadelesi verirler. Kendi evinlerinde herkesten habersiz her gün türlü siddetlere maruz kalan iki genç kadın bunlar yetmezmis gibi. Dış güçlerin desteğiyle iç savaşı kazanan taliban grubu. Afgan halkı tam bir rahat nefes aldık iç savaşta da bitti derken sözde İslam yönetimi anlayışı altında çok katı kurallar ile karşı karşıya kalırlar. Dinin insanlar tarafından nasıl bir canavara dönüştürdüğünü. Afganistanda az olan kadın hakları artık tamamen bittiği. Dışarıya mahremi olmadan evin eşiğinin dışına bile çıkmanın suç sayıldığı, kocasına karşı çıkmak, okumak, izlemek, gezmenin tamamen yasak sayıldığı. Bütün tarihi eserlerin dışardan bir çok ricalara rağmen hepsinin yok edildiği. Bir yönetim anlayışı ile başlamış oldu taki abd'nin ikiz kuleleri saldırısına kadar. Tekrar bir işgale uğrayan afganistan kısa bir sürede taliban yönetimi abd ye kaybedip. Abd'nin başa geçirdiği bir yönetim ile 30 yıl sonra yarı bir rahat nefes alabildiler. Taliban hakimiyeti sırasında daha Raş'it tin daha önce hak ettiği ama geç bir şekilde aldığı bir sonu oldu. Meryeme ne kadar üzülsekde leyla ve Tarık içinde bir o kadar sevindirici bir son oldu. Şahsen herkese okumayı tavsiye ederim. Kitapla birlikte kah üzüleceksiniz kah sevineceksiniz bazen istemsiz bir şekilde göz yaşı dokebileceginiz kitabı mutlaka okunması gereken bir roman. İncelemeyi okuyan herkese teşekkür ederim
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini
,
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,2bin okunma
··
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.