Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

432 syf.
4/10 puan verdi
Gözlük 2 - İnceleme
Bu kitap hakkında bir yorum yapmak şu an, kitabı bitirdikten hemen sonra çok zor geliyor. Tek bir kelimeyle özetleyecek olsaydım kitap için OLMAMIŞ derdim. Bu sefer olmamış
Koray Yersüren
Koray Yersüren
. Serinin birinci kitabı aslında oldukça eğlenceli bir kitaptı. Ege her ne kadar "depresif" bir karakter olarak tanıtılsa da aslında depresif bir karakter olmaktan çok uzak, eğlenceli düşünceleri olan bir karakterdi. Zaten kitap birinci kişi gözünden yazıldığı için de oldukça eğlenceliydi. Sadece gereksiz fazla uzatılmış bir kitaptı. <SPOİLER İÇERİR> Bu kitap ,serinin ikinci kitabı, ise birinci kitabın bırakıldığı yerden hikayeye devam ediyor. Anlamadığımız bir şekilde Ege okula gitmiyor (canı isteyince gidiyor) ve bu durum çok normal karşılanıyor. Birinci kitabın sonunda böyle bir durum yoktu bu arada. Ege tekerlekli sandalyesiyle de olsa okula gidiyor hatta lisenin kabadayısı Yağızın karşısında duruyordu. O noktadan nasıl Ege'nin okula gitmeme özgürlüğü kazandığı noktaya geldik hala şaşırıyorum. Fakat kafasına göre takılıyor Ege, kimsenin de duruma itirazı yok. Okula gitmediği için arkadaşlarını çok göremiyor falan filan. 3 kişinin Ege'yi görmek için bir gün ayarlaması bile zor bir olay gibi lanse ediliyor. Daha sonra Ege'nin ailesi İngiltere de çok iyi bir hastane buluyorlar Ege için. Ve Ege ülkeyi terk ediyor. Bu noktada yazar bu kitabın gerçek baş karakteri olan Berçin'in gözünden hikayeyi anlatmaya devam ediyor. Evet, Ege bu kitapta adeta bir yan karakter gibi. Girişi ve Sonucu onun gözünden görüyoruz. Fakat kitap boyunca geçen bütün olaylar Berçin'in gözünden anlatılıyor. Ege nasıl "depresif" bir karakterse Berçin de aslında "bipolar" bir karakter ve evet, Berçin'in davranışları hangi uç noktasında olduğuna göre değişiyor fakat üzgün ve depresif zamanlarında yaşaması gereken hisler aynı Ege de olduğu gibi Berçin dede eksik kalıyor. Bence yazarımız
Koray Yersüren
Koray Yersüren
depresif bir insan değil, ve olmaktan oldukça da uzak. Dolayısı ile bu kısımları yazdığında bile okuyana aktarması gereken duyguları aktaramıyor. Kitapta 1. kişi gözünden yazıldığı için aslında bu duyguları da aktarabiliyor olması gerek. Fakat Berçinin "low" zamanları bile bir insanın tadının bir tık kaçık olduğu zamanlar gibi. Nasıl hissettiği yazılıyor. İşte arkadaşlarını kıskanması, onları kötülüklerini istemesi fakat detay bir düşünce yok. Mesela neyi görüyor da kıskanıyor ? Kıskandığında neler düşünüyor ? Hatta daha komiği arkadaşlarıyla arası bozuluyor ve biz neden bozulduğunu bilmiyoruz. Sadece "low" modun da olduğunu biliyoruz Berçin'in ve bu aralarının bozulması için yeterli olmuş gibi görünüyor. Birdenbire sebepsizce arkadaşları dışlıyorlar kızı. Hatta birde başka sorunlar yaşayan bir arkadaşı geliyor diyor ki "çok büyük sıçtın bu sefer". Sebebi de her gün arayıp onu sormaması. Şaka gibi. Kitapta bir noktada Ege Berçin'i görüntülü arıyor. Ve Berçin o gün bir üniversite partisine katılıyor ve kafası güzel oluyor. Berçin telefonu açtığında hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Fakat sonra Berçin'i oraya götüren arkadaşı geliyor ve ben hiç bir şeyin suçlusu değilim falan diyor. Sonrada birinci kitaptan beri Berçin'in peşinden ayrılmayan Burak'a çeviriyor kamerasını. Tabi Ege doğal olarak sinirleniyor ve arama kapanıyor. Berçin'in gözünden aslında bu kısımları okurken oldukça güldürdü kitap. Sonra Egeye anlık transfer oluyoruz. Tamam orada da sorun yok. Ege sinirleniyor. Ege kıskanıyor. Çığlık atıyor. Telefonu kırıyor falan. Hatta Ege sinirden ayak parmaklarını oynatmaya başlıyor. Bunların hiç birinde sorun yok aslında. Karakter tepki veriyor. Ama sonrasında hikayenin batmaya başladığı kısıma geçiyoruz. Berçin'in okulda notlar aldığı biri ortaya çıkıyor (Bu noktadan önce sanıyorum bir kere falan aldı not) ve onu bir oyuna davet ediyor. Aynı zamanda Berçin Ege'ye 21. yüzyılda bir şekilde ulaşamıyor ve terkedildiğini düşünüyor. Ege şüpheye (Burak'ı gördü ya) şüpheyle karşılık vermek (?????????????) gibi bir yol seçip Berçin ile iletişim kurmuyor, onu terkedildiğine inandırıyor ve instagram hesabı açıp başka bir kızla samimi bir fotoğrafını yüklüyor. Kitabın sonunda da Ege iyileşip Türkiye'ye geri dönüyor. Yıl sonu eğlencesinde birden ortaya çıkıyor. Kimseye habersiz gelmiş ama sahneye çıkabiliyor (Vurgulamak istedim :) ). Ve şarkı falan söylüyor Berçin'e. O sırada başka bir çocukta Berçin'i zorla öpüyor falan. Dünyanın en saçma olayları oluyor anlayacağınız. Ha bu arada Berçin ile arası bozukken Berçin'e o güzel notları yollayan kişi yine Ege çıkıyor (?????). Şimdi düşünün sevgilinizle aranızda bir yanlış anlaşılma oluyor. Ne yaparsınız ? İletişim kurmaya çalışırsınız değil mi ? Konuşup anlaşırsınız ve sorunu çözersiniz. Burada ne oluyor ? Ege inatla iletişim kurmuyor. Ailesi telefonuna el koymuş zaten nedensizce. Gittiği hastane adeta onu esir tutuyor. Tek camlı küçük bir odada adeta bir hapis hayatı yaşıyor çocuk. İnternete erişebildiğinde de Berçin ile konuşmuyor. Telefon numarası değişiyor (Telefon kırılıyor da simcard sağlamdır muhtemelen, hani çıkarıp alınabilir ama olur mu ? olmaz çünkü Berçin'in Ege'ye ulaşamaması lazım).Berçin'e herhangi bir şekilde bunun haberini vermiyor. Ve komik olan Berçin'e herhangi bir sinir falanda duymuyor gibi lanse ediliyor. İsimsiz notlar yolluyor Berçin'e başka bir kız aracılığı ile. Kitabın sonunda da sürpriz yapmak istiyor. Berçin ise bir kere bile Ege'nin ona ne olduğunu sormayarak, direk terk ederek hakkını yediğini düşünmüyor. Hani ilk bir üzülürsün falan ama sonrasında mantıklı düşünürsün bir noktada ve dersin ki benden açıklama bile istemedi. Bana güvenmiyor. Açıklamama fırsat vermiyor. Ve beni direk terk ediyor. Bir insan bu noktada geçmişe takılı kalmayı bırakır ve hayatına devam etmeye çalışır. Zaten sonra instagram da başka bir kızla resimlerini görüyor falan. Tamam hadi Berçin daha bir çocuk. Fakat kitabın sonunda Ege sürpriz yaptığında Berçin kaçıyor. Kim bilir neden? O kadar mantıksız ki her şey. Hani evet bizler insanız. Mantıklı hareket etmek zorunda değiliz. Fakat yaptığımız davranışlar için hepimizin kendince mantıklı açıklamaları var. Burada yazar bize bu açıklamaları yapmıyor. Dolayısı ile hikaye kurgusu da çok absürt duruyor. Ha bir nokta daha var. Berçin bipolar olduğunu biliyor. Ve ilaçlarını almıyor. Gayet bilinçli bir şekilde sonrada kitapta olanlar oluyor. Kızımız zaten haplarını alsa bütün sorunları çözülecek, duygu durumu dengelenecek. ama almıyor. Neden ? Çünkü yazarımız kurguda bipolar karakteri göstermek istemiş. Kitabı tavsiye eder miyim ? Aslında hayır, kitabı tavsiye etmiyorum. Yazarımız sanıyorum 20li yaşlarının başında yazıyor kitabı fakat 15 16 yaşında bir çocuk tarafından yazılmış gibi. Şüpheye karşı şüphe gibi düşüncelerden yada bir yetişkinin çocuğunun arkadaşına maymun demesi gibi noktalardan kitabı bir çocuğun yazdığı belli oluyor. Ayrıca kitapta bir noktada bazı karakterlerimizin uyuşturucu kullandığına da tanıklık ediyoruz. Bu da küçük okurlara aslında kötü bir örnek oluşturuyor. Seriye devam edecek miyim ? Elimde son kitabı olduğu için evet. Zaten 3 kitaplık bir seri. Ama olmamış. Gerçekten yine neresinden tutulsa elinizde kalacak kitaplardan biri ni buldum sanırım. Okumayın ve okutmayın. Herkese iyi Okumalar dilerim.
Gözlük 2
Gözlük 2Koray Yersüren · Ephesus Yayınları · 2018856 okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.