Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kundera, yedi bölümden oluşan bu denemesinde romanı kendi evreni içinde incelemiş. Bu incelemede kimler kimler yoktu ki! Cervantes, Marquez, Rabelais, Flaubert, Mussil, Stendhal ve niceleri. “Dünya Edebiyatı” kavramının niteliklerini yazarlar -yapıtları süzgecinden geçirerek sorgulamış. #meltemce Gelelim, onca sayfadan bana kalanlara ve #roman türü hakkındaki düşüncelerime Roman, sadece kudretli edebiyat ağacının bir dalı olarak incelenecek edebi bir tür değildir kanımca. Onu var eden ilham perisini görmezden gelir, kendine özgü bir sanat biçimi olarak #suigeneris ele almazsak romanın özünü yakalayamayız diye düşünüyorum. Her romanın kendine has bir doğum sancısı vardır; yalnızca ona ait olan, özel bir an’ı kapsayan … Kendine ait içerdiği bir dönem vardır ve o dönemde devinen bir tarih. Kendine has bir ifade ahlâkı vardır, ki çok sevdiğim #broch bunu şöyle ifade eder: “Romanın tek ahlakı bilgidir, yaşamın o güne kadar meçhul kalmış hiçbir parçacığını keşfetmeyen roman ahlakdışıdır. Romanda, yazarın “ben”iyle istisnai bir ilişkisi vardır. Dillendirdiği “şeyin” ruhunu işitirken kendi ruhunun hezeyan çığlıklarını zapturapt altında tuttuğu ya da olanca sesiyle duyurduğu … Her romanın bir yaratım süreci vardır, bazen bir ömür süren… Her roman, anahtarını okurunun elinde tuttuğu hudutsuz bir dünyanın kapılarını açar. Ve romanı yazan; çalışması tamamlandığında, başlangıçtaki o kişi değildir artık! Her roman aslında hayatın içinden, hayata dair izler taşıdığı için benzersizdir.. Hülasa, her roman okuruyla #kesişenyazgılarşatosu ‘nda buluşur.
Perde
Perde
Perde
PerdeMilan Kundera · Can Yayınları · 201576 okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.