İmânın hakikatinin can verme ve dâvânın "öleceksin" dediği yerde bunu göze alma şuurundan ibaret olduğunu söylemiştik... Zannedilenin aksine bu işin "halim selim" mizaçlı olmayla da bir ilgisi yoktur... Bunun en güzel misâllerinden biri, Fatih Sultan Mehmed Han'ın nasihat etmek üzere Kazıklı Voyvoda'ya yolladığı ulemâ heyetinin takındığı tavır ve neticede kahramanca şehid olmaları hâdisesidir: Kazıklı Voyvoda'nın kafalarından sarığı çıkarma ihtarına karşı "red" cevabını veren bu heyet üyeleri, sarıkları kafalarına çivilenerek şehid edilmişlerdir... Bu Müslümanlar muharip sınıfından değildi; ama ilim haysiyeti adına, -bugünkü haysiyetsiz, şerefsiz, mamacı tiplerin aksine-, gerektiği yerde gereken tavrı takınmayı can pahası bilmişlerdir!..