Gönderi

1937'de, Cumhuriyet'in vazgeçilemez niteliklerinin kilit taşı demek olan laiklik ilkesinin belirlenmesi yolundaki en önemli ve en son adım atıldı ve "laiklik", 5 Şubat 1937 tarih ve 2115 sayılı Kanunla Anayasa'ya temel bir ilke olarak yerleştirildi. Böylece daha on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı'da başlayan din işlerinin sadece ibadetler ve din hizmetlerinin yerine getirilmesi için bürokratik bir kuruma dönüştürülmesi faaliyeti, bu defa din ile devleti birbirinden ayırmak, ama Devletin vesayet ve kontrolünde tutmak, siyasetten kesin uzaklaştırmak amacı gerçekleştirilmiş oluyordu. Bir anlamda bu Batı siyaset felsefesinde gördüğümüz Locke, Hobbes ve J.J. Rousseau tarafından ortaya atılan dinden amacına ve hedefine uygun olarak istifadeyi son tahlilde halk iradesine veya bu iradenin ifadesi olan devlete sağlamlık ve istikrar kazandırmak olan bir "halk dini/yurttaşlık dini "modeli idi.
Sayfa 99 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
·
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.