Endülüs tarihi okumayı arzu edip eline bu kitabı alanlar için üzgünüm ki bu kitap aradığınız kitap değil. Çünkü bende böyle bir beklentiyle ve bir tavsiyeyle okumaya başlamıştım. Fakat bu konuda hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Roger Garaudy bu kitapta, Endülüs'ün, İslam'la tanışmasının ardından oluşan; kültürel, sanatsal, ilmi ve bilimsel üretkenliğinden, hala firikleriyle dünyanın söz ettiği ve kendilerine başvurduğu fikir adamlarından tek tek bahsetmiştir. Özellikle felsefe deyince aklımıza hemen Aristo, Platon, Sokrat üçlüsü gibi sığ bir yelpazeye sahip bizlere, İslam'la yoğrulmuş, dünyaya seslenen ve yön veren bir çok isimle tanışma fırsatı sunmuştur. Bilhassa, ilmi düzeyi ve üretkenliği belirli bir çıtanın üstüne çıkartan Endülüs tekrar aynı doygunluğa ve kaliteye ulaşmanın da formüllerini bize bu kitapla, satır aralarında kulağımıza fısıldıyor. Her ne kadar Avrupa bu dönüşümü bazı yazarlar sebebiyle çarptırmış ve yanlış ifade etmiş olsa da üç semavi dinin bir arada huzurla yaşadığı yedi asırlık uzunca bir beraberliği yok sayamaz/sayamayız. Ve bu birlikteliğin uzun süreli oluşunun sırları da yine tam olarak kitapta sıralanmasa da o coğrafyanın alimleri, hayat tarzları ve prensipleri anlatılırken görebileceğimiz netliği kazanmaktadır. Fakat şunu söylemeliyim ki kitap, ağır, akıcı olmayan ve temel felsefe- islam felsefesi ve dinler tarihi bilgisine sahip bir kitlenin daha kolay anlayabileceği, kitaba verilmesi gereken değeri de ancak o okuyucular sayesinde elde edebilecek bir eser. Bir çırpıda okuyup anlayacağınız, kafa dağıtacağınız bir kitap değil. her konu başlığı ve her alim, üzerinde konuşulmayı hak eden nitelikte. Bu sebeple belki eleştirilecek belki değerlendirilecek uzunca bir konuşma alanına sahip. Fakat, İslam ve medeniyet başlığı altında bize ve dünyaya bir örneklik sunan Endülüs, her müslümanın hatta birlikte huzur içinde yaşamak isteyen, entellektüel kaygı ve kaliteyi amaçlayan insanlık için öğrenilmesi gereken bir tarih ve birikime sahip. Ki bu kitap bunu çok güzel anlatıyor. Aynı şekilde medeniyetlerin yıkımını yakın döneme kadar savaşlara, yağmalamalara bağlayan bizler için de fikir-ilim-bilim düzleminde ki şekilci, baskıcı, sınıflandırıcı tarzın da bu yıkıma önemli ölçü de katkı yaptığını görmemizi sağlayan bir kitap olması açısından da öğretici ve ibretliktir. Kitabı; Endülüs'ün yetiştirdiği alimler, kültür, sanat ve din hakkında ortaya koyduğu prensip, eser ve yapıtlar olarak araştırmak isteyen, tartışmak isteyen üniversiteli gençlere tavsiye edebilirim. (yine daha önce zikrettiğim belirli bir bilgi birikimini şart koşarak) Özellikle beklentim olan tarihi karşılamayacağını öğrendikten sonra kitabın bana kattığı bir çok şey oldu. ama tekrar dönüp okuyabilceğim, hakkını veremediğim noktaların çok olduğunu düşündüğüm bir kitap...

Endülüs'te İslamRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018156 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.